yine bakar mı gözlerimiz gözlerimize eskisi gibi? bakmaz değil mi?
artık ne sen o eski sensin ne de ben o eski ben.
ama olsun. uzun çok uzun yıllar sonra karşılaşmak ne güzel olurdu. birkaç saniyelik bakışlara koskoca (!) yarım sezonluk bir okul dönemini sığdırırdık. yaşanmışlıklarımızı anımsardık. yaşanmışlık dediğim de bir kez elllerini tutmuştum bir hafta doğru düzgün yüzüne bakamamıştım utancımdan. nasıl tutarım ben o elleri diye. çok sonraları dizlerine koymuştum başımı. saçlarımı oksamıştın. ben o gün anlamıştım cennette dünya'da cehennem'de.
sonra başımızı eğer geçerdik birbirimizin yanından. ben üzüntümden eğerdim başımı. sen utancından.
sen boynunu bükme sen utanma
ben senin yerine de utanırım be melek soylum.