bugün
yenile

    küçükken istenen ama sahip olunamayan şeyler

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Çalışma masası ve kitaplık. Odamızda kardeşimle bana ait bir ranza vardı. Bir de babamın kocaman çelik kasası. Başka da eşya yoktu. Herkesin vardı, herkesin çocuk odası çok güzeldi. Bir ara babam dükkandaki çalışma masasını ve küçük bir dolabı eve getirdi. O yıl kardeşim okula yeni başladığı için kocaman masa onun oldu. Küçük dolap da bana verildi. Sonra babam onları alıp götürdü. Ödevlerimi yerde yapardım. Babam da kızardı yerde yapıyorum diye. Çok kitap okurdum, hepsini sınıfın kitaplığından alırdım. Hepsini okuyan tek öğrenciydim. Derslerim de iyiydi. Ama evimizde ne çalışma masası, ne kitaplık, ne ansiklopedi ne de bilgisayar vardı. Her şeyi kendi kendime yapardım. Veli toplantılarında anneme övgüler dizilirdi. İşte ben o yıllarda üzerinde çalışacağım bir masam, içini kendi kitaplarımla dolduracağım bir kitaplığım olmasını çok istiyordum. İlk kez bana çalışma masası ve kitaplık alındığında liseyi bitirmek üzereydim. Hala duruyorlar yepyeni. İhtiyacım olmayacak kitapları bıraktım, birkaç hatıra vs duruyor raflarda. Evden ayrıldıktan sonra öğrenci evime bile ilk aldığım şey bu ikisi oldu. İstanbul’a ilk taşındığımda da yerden tavana kadar bütün duvarı kaplayan kocaman bir kitaplık aldım. Üniversiteden beri aldığım kitaplar rafları doldurdu. Ama hiçbiri çocuklukta kalan hevesimi geçirmedi. Öyle bir odam olsaydı, arkadaşlarımı çağırsaydım ve birlikte oturabilseydik çok mutlu olurdum. Eklemeyi unutmuşum, alamadığımız paramız yetmediği için değil tamamen babamın umursamazlığı yüzünden yoktu. İstese her yıl bize yenisini alacak kadar iyiydi geliri.
    ... diğer entiriler ...