bugün
yenile

    john wick chapter 4

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    ilk 2 filme kıyasla 3 ve 4.bölümün çıtayı arşa çıkardığını düşünüyorum. serinin başlangıcıyla kıyaslanınca oldukça ayağı yere basan bir bölüm. çekimler şahane, müzikler gayet yerinde, senaryo olsun hikayenin inandırıcılığı olsun nefis. bu arada anlayanına mükemmel alt metinler sunuyor. ben mal olduğum için çok fazla anlayamadım ama iki sahne benim için üzerine düşününce küçük süprizlerle dolu. birincisi john wick'in evi olarak geçen ruska roma'da geçiyor. "prodigal son returns." diyor. çok yakın zamanda bu hikaye hakkında biraz okuduğumdan anlayabildim bunu da. yamulmuyorsam incilde geçen bir hikaye bu. bir babanın iki oğlu varmış ve müsrif oğlu (prodigal son) bir gün babasının mirasını çarçur ederek evden uzaklaşmış. elindekini avucundakini harcadığında tekrar babasının yanına sığınmak istemiş ve ona önceden prova ettiği bir konuşma yaparak günahları için bağışlanma dilemiş. sonuçta babası da oğlunu tekrar kabul etmiş. (john wick de ruska roma'ya tekrar kabul edilir.) bir diğer gönderme de böyle bir hikayesi olmasa da eugène delacroix'in halka yol gösteren özgürlük tablosuyla yapılır. bu tablo fransız devrimini (ayaklanmayı) anlatır. tablo gösterilirken karşısında deli manyak marki ve arkasında da elinde mühürlü düello dilekçesiyle winston duruyordur. filmin birçok yerinde de bahsedildiği gibi john wick bir firari ve asi, kimilerine göre de şuraya karşı ayaklanmayı körükleyen kural tanımaz bir adamdır. eğer marki başarısız olursa john wick ya kutsallaştırılacak ya da şehitleştirilecektir, hatta bu yüzden marki john wick'ten öte john wick fikrini öldürmek istediğini söyler. işte marki de bu yüzden resme uzun uzun bakarak düello talebini kabul eder. ayrıca sadece şu sahne için bile sevilirdi. such is life
    ... diğer entiriler ...