İki farklı bölümde yüksek lisans yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim; eğer amacınız akademiye girmek değilse yüksek lisans yapmanın lüzumu yoktur. Ancak son yıllarca yüksek lisans yapmak lisans okumaya döndü. Askerlikten kaçan, hayata atılmayı geciktirmek isteyen, aile evine dönmek istemeyen, iş bulamayan ne kadar insan varsa hepsi yüksek lisans yaptı/yapıyor. Doktora da yavaş yavaş buna evrilmeye başladı. Ben üniversiteye başlamadan önce master yapıyorum diyen biri gözümde çok büyük yerlerdeydi. Şimdi sokaktan 10 kişi çevirsen 5’i yüksek lisans yapıyor ya da yapmış. Türkiye’de akademinin içi boşaltıldı. Yazılmış olmak için yazılan tezler, makaleler, bildiriler, kitap bölümleri internetin derinliklerinde kayboluyor. Yöktez’e girip rastgele bir tez indirin. Daha giriş kısmında birbirini tekrar eden anlamsız cümleler, ortaya hiçbir şey koymayan araştırma sorusu görürsünüz. Onu yazdıran danışman hocanın tezine makalesine bakın aynısını orada da görürsünüz. Türkiye akademisi koca bir çöplüğe döndü. Yalnızca akademik puan toplamak için çalışma yapılıyor. Düzenlenen kongreler bile sırf dostlar alışverişte görsün hesabı yapılıyor.
Lisans eğitimine girmiyorum bile. Bence herkes üniversite okumasın. Hele meslek yüksekokulları bu yozlaşmanın top seviyesi. Meslek liselerinin içini boşaltıp işlevini yok ettiler. Meslek lisesi eğitimi yetersiz deyip Allahın dağlarına binalar kurup adını myo koydular.
Velhasılı kelam Türkiye akademisini dandik ülke akademileriyle kıyaslayıp bizimki çok iyi demeyin boşuna. Bizden kötüsü Hindistan’dır çünkü.