Zamanında bakın altını çiziyorum zamanında çeşitli haklardan mahrum olan işçilerin bunları talep etmek amaçlı yaptığı eylemlerden doğan sembolik bir gün. Bizdeki 1 Mayıs kavramıyla alakası yok. Belediyecisi, öğretmeni, memuru, akademisyeni bugün evinde, keyfinde. İnşaatçısı, taksicisi, polisi, askeri çalışıyor. Sorarsan emekçinin, "işçinin" günü. Sabahtan beri dört bir yandan gelen rezil görüntülere bakarsak kısıtlamaların ne denli gerekli ve doğru olduğunu görmek mümkün. Az bile önlem alınmış. Hatta fazla müsamaha gösteriliyor. Çünkü karşıda ne işçi var ne onun hakkını savunan. Sadece bunun arkasına saklanan terörist çapulcular var. Ortalığı yakıp yıksınlar kargaşa çıkarsınlar polisine taş atıp saldırsınlar ama "işçi hıklırı yıı". İnsan gibi toplan al pankartını yürü. Basın açıklaması mı yapıyorsun yap. Oturma eylemi mi yapıyorsun yap. Kalk dön git. Yok. Valilik kapasitenin alt yapının uygun olduğu 40 tane yer göstersin buraya gidebilirsiniz diye. Hayır ille Taksim. Niyetin ne olduğu belli. Benim babam öğretmen. Şimdiye kadar kendi sendikasıyla gittiği eylemlerde ne sağa sola saldırdılar ne de onlara müdahalede bulunuldu. Bunların neyin davasını güttüklerini biliyoruz. İşçinin hakkını savunmak değil dertleri.
Şunları görenin meselenin işçi hakkı ve basit bir yürüyüş olduğunu düşünmeyecek kadar aklı vardır.
1
2
3