bugün
yenile

    şem'ü pervane

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Pervane bir gün uzakta çok uzakta bir aydınlık görmüş. Öyle ki yıldızların, ayın yanında lafı olmayacak cılız bir ışıkmış. Sevdalanmış. Onun yanına gitmeye karar vermiş. Öyle ki taa Kaf dağının ardına kadar gitmeye karar vermiş. En sonunda o ışığın geldiği evi bulmuş. Şem'miş o ışığın adı. Camın öte yanında yanan mum. Pervane de camın öte yanında çaresiz aşık. Haber yollatmış Şem'e. Arada cam olmadan onu görmek istediğini söylemiş. Aşığının bu isteğini duyan Şem de bir hayranım vuslatım hayalden ibarettir, ne aşıklık ne de sevgili hayalleri kurmasın demiş. Aşk ile uslanmış gönlüm, başka kapılarda hayat arasın demiş. Pervane yine de camın önünden hiç ayrılmamış. Şem'in en sonunda kalbinin mührü kırılmış, merhamet etmiş, kaldırmış aradan camı. Pervane de vuslatına doğru koşarken evvela kanatları tutuşmuş, yandıkça fır dönüyormuş Şem'in etrafında. Yandıkça daha yakın dönmüş ve en sonunda oracıkta can vermiş. Son sözleri ise şunlar olmuş. -İllaki aşk illaki ateş illaki Şem! Şunu bil ki kalbin ahı engelsiz oklar gibidir, hedefini yaman kavrar ve kavradığı ölüm illaki ölüm. Kimi sevdadan yanar kiminin yanacak kadar ateşi bile yoktur ki Nur'a ancak yananlar ulaşır. Şem'de yanmış o günden sonra erimiş can evi ta ki sevgiliye kavuşuncaya dek!
    ... diğer entiriler ...