Türk Ceza Kanunu m.86/1: Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu m.38/1: Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
Suçun üst sınırı 3 yıl, sabıkanız temizse ve duruşmalara düzenli olarak katılırsanız; süt dökmüş kedi gibi davranırsanız dayak siparişi veren ve dayağı atan olarak ikiniz de iki yılın altında hapis cezası alır, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sıyrılırsınız. Beş yıl boyunca suç işlememeniz halinde de cezanız puf diye yok olur. 5 yıl sarı kart cezalısı olacağını düşündüğümüzde; sitenin kurucusu yalnızca bir sipariş alabilir, hapse girmek istemiyorsa. Pek kârlı gibi gelmedi bana. Ayrıca parayı alırken bunu nasıl vergilendireceksin? Kaldı ki sitenin adı orijinal değil, Çiçeksepeti açacağı dava ile siteyi kaldırttırabilir ve "illegal işlerle bağdaştırılmamıza neden oldun, tazminat öde" diyebilir. Dayak parası gitti mi Çiçeksepeti'ne? Gitmedi. Çünkü dayağı yiyen eleman size tazminat davası açmıştı, para onun avukatına gitti bile çoktan.
Tamamen bilinçsizce uçuştu kafamda tüm bunlar, bir de benim haber maber izlediğimi düşünün.
(bkz: mesleki deformasyon)