Bence güzel olanları gerçekten sinema sanatının doruk noktalarındandır. Çünkü yetişkin bir bireyi ekran başından korkutmak gerçekten çok zor.
Yine bence bu türün en kaliteli filmi Blair Cadısı'nın orijinal filmi.
Çok iyi korku filmlerinin bile birkaç ana falsosu var.
-Bir noktada konuyu bağlamak amaçlı gizem etkeni ortadan kalkıyor ve büyü bozuluyor.
-Kreşendo gibi gerilimin yükseldiği sahnelerde sahneye son vermek için jumpscare ekleniyor. Kameranın karşısına bir anda annem çıksa annemden de korkarım. Ucuz ama el mecbur bir numara.
-Doğaüstü varlıklar ya da yaratıklar kullanılıyor. Çok iyi modellenseler bile gerçek hayatta karşılıklarının olmadığını bilmek yapay bir tad veriyor.
Blair Cadısı bu konularda açık vermeyen bir film. Film boyunca hiçbir jumpscare yok ama hep bir şey olacakmış gibi ilerliyor. Tempo asla düşmüyor ancak son bulması gerekecek kadar da yükselmiyor.
Eski ve 60.000 dolar gibi uçuk seviyede düşük bir bütçeye sahip olması nedeniyle abartılan bir film olduğunu düşünerek izlemiştim ancak gerçekten çok kaliteli bir yapımdı.
Filmin yazarları paranormal fenomen belgesellerinin yapay korku filmlerinden daha korkunç olduğunu düşünen sinema öğrencileriymiş ki bence müthiş isabetli bir tespitte bulunmuşlar. Tabi filmdeki senaryonun, sinematografi ve kurgunun iyi olması da Blair Cadısı'nın başarılı olmasını sağlıyor. Aynı mantıkla çekilmiş Paranormal Activity filmleri şahsımca büyük bir fiyaskodan ibaret.