bugün
yenile

    fenerbahçe

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    tüm ama tüm samimiyetimle söylüyorum; bu takıma en başta takımın başındakiler, sonra da taraftarı yazık ediyor. geçirdiği birçok süreç (özü tamamen zıt olsa bile) ve sonrasında takındığı tavıra varan kadar her şey kulübü geri götürüyor. bunu bir allah'ın kulunun görmemesi inanılmaz. koca bir camia resmen akıl tutulması yaşıyor. mesela bugünkü maçta (bkz: 7 nisan 2024 galatasaray fenerbahçe maçı) farz edelim ki fener cidden her maç doğranıyor ve dünyadaki tüm güçler gs ile el ele. haliyle maça fb u19 ile çıkıyor. ya birader, bir takım sahadan öyle mi çekilir allah aşkına! maçın başlama düdüğü çaldı, çocuklar hücum pres yapmaya başladı. gol atsalar atacaklar ha. belki sonrasında çekilecekler ama bin yıl taşak geçecekler bu durumla. sonradan yalan söyleyip zaten çekilecektik dediler ama görünen köy kılavuz istemez. net, pres yaptılar. tabii, lak diye 54. saniyede golü yediler. hep derim, bu ülkede en iyi potansiyel beşiktaş'ta bence. stadının yeri bile diğer takımlara bin basar ve taraftarı cidden arabesk duygularla (iyi manada diyorum) bağlı takımına. fenerbahçe'de ise çok ciddi bir inanış var. bir nevi müritlik bazında. sonsuz teslimiyet. vallahi bu da şahane. zira baştaki ne derse, herkes inanıyor. bu iki takımın taraftarı da aslında gs'lilerden daha bağlı takımına. ancak ne hikmetse, her kongrede dalga geçtiğimizde o yaşlı gs kongre üyeleri var ya, bir şekilde düdüğü ele alıyor ve "hooop, birader" diyor. "burası galatasaray. benim ne sonsuz bir bağla ne de arabesk duygularla işim olmaz. ha, bir taraftar olarak senin olabilir ama benim olamaz. bu yüzden öyle diğer takım şöyle yapmış, öbürü böyle etmiş, beni bağlamıyor. sen kendi işini yapacaksın. yapamazsan, naş." bunun en güzel örneği daha iki-üç yıl önce bir golle bjk'ye verilen şampiyonluk sonrası takımın hiçbir saçma salak işle uğraşmaması. bir ara gs'nin liseli tayfa tarafından yönetilmesini hatta yerine göre ciddi ciddi söz sahibi olmasını istemiyordum (ki özünde hala istemiyorum vallahi) ama yapacak bir şey yok birader. saçma salak tipleri kulübün başında görmektense en azından gerçekten kültürlü ve lafta değil, harbiden vizyonlu insanları isterim. ki bu durum başarıya götüren metot ve ülke standartlarının üzerindeyse, o yoldan devam. konuyu dağıtmayayım ve boş yere gs kültürünü övüyormuş gibi görünmeyeyim. ki allah şahit niyetim o değil. derdim, fb ve bjk'nin o müthiş potansiyelini yalan etmesi. düşmanın bile olsa rakibinin iyi yönlerini alman lazım oysa. sizler hatırlamazsınız, aziz yıldırım stadı ilk yaptırdığında ben hayran kalmıştım. o zamanlar gs eski stadda oynuyordu ve millet hala nostalji ayağına o stadı över. ben hiç övmedim. kötüydü. gs'ye modern ve avrupa standartlarında bir yer lazımdı. mesela gs aziz'den gördü o stat atılımını ve yaptı. bu konular üzerine çok şey yazarım da inanılmaz uykum var. özetle, yazık etmemeli potansiyeline. bir gs'li olarak sonsuza dek şampiyon olmamalarını isterim. çünkü güncel rakibimiz hep kendileri. ancak o iş başka, bir şeye körü körüne inanmak başka. ki sporun diğer branşlarında gs'den fersah fersah öndeler. ben de isterim gs basket ya da voleybolda hep en tepelerde olsun ancak bu olmuyorsa üstelemem. olsun isterim ama. bence fb o branşlardan yola çıksa, zaten başarıya ulaşacak. ama işte konu futbol oldu mu, koca bir camia akıl tutulması yaşıyor, en başta dediğim gibi. az bir şey muhalif olan da anında susturuluyor. hiç kimse bir diğerini dinlemiyor. konu çok uzasın istemiyorum. az bir şey kafası çalışan herkes demek istediğimi bir nebze de olsa umarım anlamışımdır.
    ... diğer entiriler ...