bugün
yenile

    türk insanının en büyük problemi

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    EĞİTİM! … Uzuunca bir yazı oldu gibi ama bu sözlük yazmak için yok mu zaten? İyi okumalar sevgili yazarlar :) … Üstelik “Türk” insanının da değil tüm Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının en büyük ve *ortak* problemidir. Çünkü her ne kadar bazı kültürel farklılıklarımız, farklı geleneksel alışkanlıklarımız olsa da bu ülkede yaşayan her vatandaşın ortak problemi eğitimdir sevgili yazar arkadaşlarım. Bu entry’i okuyacak aşırı duyarlı/milliyetçi yazarlar; “bak hele, yumurtadan çıkmış kabuğunu beğenmiyor” demeden önce bunun bir aşağılama değil özeleştiri yazısı olduğunu özellikle belirtmek isterim. Bizzat yaşadığım birkaç örnekle açıklayayım; Burada daha önce de belirttiğim gibi esasen sağlık çalışanı olsam da birçok işte tecrübem, 4 farklı ülke görme, yurtdışında (6-7 ay kadar) çalışma fırsatım oldu. Özellikle aile mesleği olması hasebiyle küçük yaşlarda inşaatta çalışmaya başladım, yakın zamana kadar da her boşluk ve fırsatta da ilk gelir kaynağım inşaat işçiliği olmuştur. Yukarıda bahsettiğim; yurtdışında 6-7 ay çalışmam da yine inşaat sektöründe oldu. Başlıkla ilgisine gelecek olursak; Türkiyede de Fransada da İnşaat işçiliği yapıp aradaki farkı açıkça görme fırsatım oldu. Gördüğüm kadarıyla da “Türk insanının en büyük problemi” bu eğitim eksikliğinden ötürü; önce insana ve insan hayatına değer vermeyi hiç bi’ zaman öğrenmemiş olması ne yazık ki… • Ben her yaz okullar tatil olduğunda inşaatta çalışırdım ve her yaz en az bir kere ayağıma bir çivi batar, bundan nasibimi alırdım. Ancak Fransada 6-7 ay çalıştım bir kez olsun batmadı. Çünkü “Gâvur” dediğimiz adamlar daha şantiye sahasına girmeden baretini, çelik tabanlı ayakkabını giymeni sana katî bir şekilde emrediyordu. Çünkü senin sağlığını senden önce düşünüyor. • Türkiye de şantiyelerde asansör boşluğuna (iki-üç dandik tahta çakmak dışında) bir önlem alınmıyor. Düşme riski olan alanlarda yine çok eğreti sigortalar dışında hiç bi’ önlem alınmıyor. (İstisnalar, bazı büyük inşaat firmaları hariç Anadoluda genel durumdan bahsediyorum) Ama “Gâvur” bizzat bana; 60 cm yükseklikten birisi düşer diye elimdeki işi bıraktırıp önce oranın koruma demirlerini yapmamı emrediyordu. • Ben Türkiyede inşaatta hep üstümü şantiyenin içinde, pis tuğlaların arasında değiştirir; öğle paydosunda yemeğimi yine o pis tuğlaların üzerinde çömelerek yerdim. Ama “Gavur” şantiye de her işten önce, çalışacak işçiler için konteynerlardan; soyunma odası, dolapları, tuvaleti, duşu (sıcak su dahil), mutfağı (ocak ve buzdolapları dahil) olacak şekilde barakalar hazırlıyor. Çünkü insana insan gibi davranıyor. • Türkiyede tanımadığı birine selam veren insan sayısı yok denecek kadar azdır. Hatta tanımadığı insanlara selam vermeyi geçtim 3 saniyeden fazla baktın diye adam bıçaklayanlar var memlekette. Ama “Gâvur” beni o pis inşaat elbiselerinin içinde bile herhangi bir yerde gördüğünde bir “Merhaba (Bonjour)” demeyi bir sosyal sorumluluk olarak görürdü. Çünkü bunun bir erdem olduğunu biliyor. • Trafikte de durum farklı değil; Türkiyede göbekte dönene yol vermemek, emniyet kemeri takmamak, hız ihlali, park ihlali konusunda hepimiz ne olduğuna hakimiz. Ya kol gibi para cezası ya da hiç bişey olmuyor. “Gavur” trafikte de hat safhada düzenli. Düzenli olmak zorunda çünkü yeni ehliyet alan birisinin sadece 4 puanı var. Bir defa kırmızı ışıkta geçerse 2 puan,bir defa emniyet kemeri takmadan yakalanırsa 2 puan ceza yer ve ehliyetine el konur. Sonra da sıfırdan ehliyet alan birisi gibi uğraşır yeniden almak için. Bizzat öz abim 90lık yolda 150 ile giderken polise yakalandığı için o dakika ehliyetine el kondu, 6 ay alamadı, 6 ayın sonunda da ehliyetini geri almak için psikiyatrik rapor alması gerekti; “90lık yolda 150 ile giderken bilincim yerindeydi, ben deli değilim” diye bunu ispat etmesi gerekti :) Ve daha bir sürü örneği var arkadaşlar. Tüm bu örneklerin temelinde yatan en büyük problem ise naçizane görüşüm Türk İnsanındaki Eğitim Eksikliğidir sevgili yazarlar. Bu eğitim eksikliği de günlük hayattan, siyasete; ekonomiden, çalışma hayatına her yerde bize yokluğunu şiddetle hissettiriyor gördüğünüz üzere… İnsana değer verilen bir Türkiyede yaşamak ümidiyle, esen kalın sevgili yazarlar :)
    ... diğer entiriler ...