kısa dediğime bakmayın, o notlarda ne hayaller ne umutlar gizlidir.
aliağa'da bir çaycı vardır bilen bilir, derme çatma bir mekan ama içi birbirinden büyük yürekler içerir. o masaların üzerindeki şeffaf plastik camların altına yazılmış en büyük kırgınlıklardan en güzel hayallere uzanan güzel notlar vardır.
en umutlu olduğum zamanlardı, en sevdiğim ajandamın arkasındaki dünya haritasını acımadan yırtıp o mutlu hayallerin üzerine kurulduğu kadınla birlikte gitmeyi istediğimiz ülkeyi bulup kestim. biraz önce de bahsettiğim gibi göze kısa gelen ama bir bakıma tanrıyı oynamaya çalışan o notu bıraktım masanın tam ortasına
"her şey çok güzel olacak"
şimdi o nottan da, bahsi geçen kadından da uzak bir şehirdeyim. aslında uzak olduğumuz şey sadece o not mu bilinmez, sanırım o güzel hayallerden de bir o kadar uzak yaşamaktayım.
o not halâ orada mı? birileri imrenerek bakıyor mu bilmiyorum ama şunu biliyorum ki
"her şey çok güzel olmayacak"