bugün
yenile

    asosyal itiraf

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Geçenlerde 21 yıllık şoförlük hayatımın ilk kazasını yaptım. Hemde en mutlu anımda, yuvama doğru giderken. Aniden önüme fırlayan bir köpeğe çarpmak zorunda kaldım. Ben çarptıktan sonra köpek hızla olay yerinden kaçtığı için onu alıp bir veterinere götüremedim. Arabamda yaklaşık 25 bin TL'lik bir hasar meydana geldi. Bu yüzden köpekte oluşan hasarın boyutunu düşündükçe omuzlarıma ağır bir yük çöküyor. Tamam oradan kaçarak uzaklaştı, ölmedi belki ama kim bilir ne oldu? Olay yaşandığı günden beri her gece uyumadan önce kaza anı gözümün önüne geliyor ve hâlâ elim ayağım titriyor. Bu durumdan ilk kazam olduğu için mi yoksa bir canlıya çarpmış olduğum için mi bu kadar etkilendim bilmiyorum. Uzman bir arkadaşıma konuyu açtığım zaman bana; "kaza anında yapabileceğin başka bir şey var mıydı, kurtarma şansın var mıydı" şeklinde sorular sordu. Olay anında çift şeritli bir yolun sol şeridinde ilerliyordum ve sağ şeritte bir araç daha vardı. Dolayısıyla diğer şeride geçme şansım yoktu ve olay aniden gerçekleşti. Ne kadar fren yaparsam yapayım ki buna motor freni de dahil kazaya engel olamadım. Kendime sürekli acaba biraz daha yavaş gidiyor olsam köpeğe çarpmadan durabilir miydim sorusunu soruyorum ve bu soru içimdeki vicdani yükü hafifletmiyor. Yani yapabileceğim bir şey varmış ve o da daha yavaş gitmekmiş gibi geliyor bana. Belki köpeği bir veterinere götürme şansım olsaydı ve ondan köpeğin iyi olduğunu duymuş olsaydım şu an bu durumda olmayacaktım. Umarım iyisindir dostum, hakkını helal et...
    ... diğer entiriler ...