birlikte olduğu kadını sağda solda anlatmaması ile başlayabiliriz. hatta birlikte olmak isteyip olamadıklarını, sağda solda yaşamış gibi anlatıp çük raksına girmemesi diye ekleyelim. bu bir olsun.
mizah anlayışını sadece küfürlü konuşmaktan ya da fiziksel şakalardan ibaret tutmaması. bu iki.
bilmediği şeyler hakkında konuşulurken komplekse girmek yerine ilgiyle dinlemeyi tercih etmesi; rica etmeyi, teşekkür etmeyi ve özür dilemeyi bilmesi. bu da üç olsun. üçüncü maddeye birkaç şey sıkıştırmış oldum ama, çaktırmayalım.
bu üç madde evrensel kabul edilmesi gerekendi. şimdi kendi nazarımda kalite algımı detaylandırayım:
yabancı filmleri orijinal dillerinde izlemek yerine türkçe dublaj izlememesi!
tarz adı altında kendine küçük bir kafes yaratıp, tekdüze şarkılar, kitaplar, filmler tercih etmemesi.
tutkulu olması ama hiçbir konuda fanatik olmaması.
ha bir de sofraya herkes oturmadan yemeğe başlamaması.
sofra adabı önemli bir detay.