bugün
yenile

    asosyal itiraf

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Çocuksu hayallerimin katili olduğumu, onları öldürürken dahi fark etmeyeceğim kadar “umrumda” değildim. Sahi, tatlı bir özlem bile duymamıştım. Evindeki çekmecede çocukluğuna dair izleri bir oyuncakla saklayan o kadınlardan değildim. Çünkü ben ellerimdeki pembe bebeklerle hayatımın kader örgüsünü yaratmayı dilerken bile o bebekleri suda boğarak o küçük aklımla cansız, plastik bebeklere bir trajedi yaşattığımı zannederken onlara verdiğim sahte acıyı kendime çektirirdim. Acımın simgesi bir bebek olmamalıydı, kendim olmalıydım. Bu yüzden kendimi bir bebeği boğar gibi boğarak ağladım. Ellerimi bir çekmece gibi kapatırken yüzüme göz yaşlarımı bileklerimden dirseklerime kadar akıttım. Birinin kalbinde saklandıklarına eminim, yere tek bir damla akmamıştı. Kendim de toplamıyordum o yaşları, bana ait değillerdi. Başkasına ait olduğum ölçüde başkasınındı sanki. Anahtarım ondayken gözyaşlarımı, söylediği her cümlede kendisine sitem edercesine bağırdığı kelimelerde sakladım. Kalbimi yırtan ses tonunda dahi bunları sarf ettiği ses tellerinin acısını, onun boynunu öperek azaltmalıydım. Ona kesinlikle acımamıştım ama sigaranın ciğerlerinde dolandırdığı ısıyla birleşen titreşimin onu kelimenin tam anlamıyla kazırken, gırtlağındaki cehennemdeyken ben, yavaşça yanan canında bağnazlaştırdığı ses tellerine acımaktan da kendimi alıkoyamadım.
    ... diğer entiriler ...