kapak oyunu. bilmeyenler için açıklayayım bir kapak var. pet şişe ya da maden suyu kapağı. çizgilerle belirlenmiş bir alan içinde geçiyor oyun. beşliklerinden geçerse, kapağa basarsan, ya da kapağı çizgilerin dışına çıkartırsan direğe kadar koşuyosun. değene kadar da dayak atıyoruz. allah ne verdiyse.
bi tane lavuk var c sınıfında pek de sevimsiz bir tip. zaten kalaba oynuyoruz bu da ilk defa oynamak amaçlı sahaya girdi. sonra da kapağa bastı. biz elemanı öyle bir dövdük ki direğe hiç varmadı. bıkıp bıraktık. fıtığım var ameliyatlı yerim vs. diyodu da bizim serseri ekip siklemeden dövdü. ben bi iki tekme atıp bırakmıştım hamiyetsiz olmadığımdan dolayı.
sonra bu arkadaş okul değiştirdi falan. bi daha görmedik. sonra ben liseye geçtim. bi arkadaş geçen konu üzerine anlatıyor bizim okula bi çocuk geldi zamanında eski okulunda dövmüşler falan filan. ismini sordum kimdi diye. meğer bizim oğlanmış. hiç ses çıkarmadım. ulan hepiniz oradaydınız be...
bir keresinde de çok yakın bir arkadaşımı fena dövmüştük ama o direğe zar zor ulaşmıştı. bilgisayar öğretmenine yakalandık. o da bizi dayakçı müdür yardımcısına havale etti. müdür yardımcısı da bizi o arkadaşın haline sokmuştu.
kapağa basmıcan aga. beşleri kapalı tutcan. her zaman direğe yakın durcan ve koşmaya hazır olcan. gerçi direğin etrafı zaten en tehlikeli bölgelerdi. yoğunluk da oradaydı. araya giren araya gidiyodu.