Takvimin kaçıncı yaprağıydı seni hatırlatan
Kara gözler miydi bana beni unutturan
Zihnimle özdeş sesinin tınısı
Hangi duvar anlatır derinlerdeki feryadı
Bakma sen düştüğüm bu hâle
Film şeridine evrilmiş geçmiş büküyor belimi
Farkındayım. Bu var oluşumun son eşiği
Bu aralar farklı bir yorgunluk var üzerimde
Zaman beni mi alıyor yoksa benden mi çözemedim
Her duygunun çok olduğu beni, ben de çok özledim
Bir çift giden var
Aynı şehrin havasını soluduğumdan haberdar
Son nefesin peşi sıra giden benden bihaber
Ara sıra daraldığı oluyor.
Ara sıra dediğime bakma sen.
raylara prangalıdır her günümün kasvetli aydınlığı.
Hoşçakal diş ağrısı yâhut misâli yürek sızısı.
(bkz: Ömür keşkelerle geçiyor be)