"eyşan... eyşan... eyşan... yüz kere eyşan, bin kere eyşan..."
.
az evvel bilmem kaçıncı kez malum yerden geçerken oranın fotoğrafını çekip sözlükte de bu detaydan bahsetmek istedim. çünkü hoşuma gidiyor böylesi hafif ama mühim dokunuşlar.
-fevzi paşa caddesi üzerinde- karagümrük stadından fatih camine doğru olan istikamette yürürseniz, 5 dakika içinde kendinizi bir gelinlikçi cennetinde bulursunuz... istanbul'u hiç bilmeyenler için harita üzerinden anlatmak gerekirse;
gorsel
şu gösterdiğim konum ve sonrasında elini sallasan muhakkak bir gelinlikçiye denk gelirsin. bu piyasanın kalbi bir parça da olsa orada atıyor çünkü. dizi ekibi de bunu iyi biliyor olacak ki malum gelinlikçi sahnesini bu bahsettiğim yerde çekmişler. bu da hikayeye gerçekçilik kattığı kadar, dizinin kurgusuna da anlam katıyor. zira ömer'in çocukluğunun fatih semtinde geçtiğini biliyoruz. emsal;
karagümrük seçmeleri
(ayrıca ezel, ömer'in kardeşine kendini burada ifşa ediyordu... çünkü bilmem kaç kere beraber top oynadıkları o yerin onlar için manevi bir anlamı var.)
.
gelelim eyşan'ın cengiz'i ilk avladığı yere...
tamamını izleyelim, 1:32 sonrasına bilhassa dikkat edelim.
yukarıda bahsettiğim gibi bu konum bir gelinlikçi cenneti. şu sahnede eyşan'ın çıktığı merdivenlere iyi bakın. hangi merdivenler onlar? hemen bakalım;
sağı solu gelinlikçi :d sağ tarafa doğru altlı üstlü onlarca gelinlikçi daha var üstelik yani bu sahnede harbiden de gelinlikçilerden birinden çıkıp hemen buradaki merdivenlerin ucunda buluşuyorlar. ben de bugün oradaydım. kendi çekimimdir;
gorsel
sağlamasını yapmak isteyen olursa buyursun, bir üstteki kendi çekimimle şunu mukayese etsin;
eyşan'ın cengiz'e ilk sarıldığı, her şeyi başlatan o yer...
not:
bu da bonus olsun xd