bugün
yenile

    ölmeden önce okunması gereken kitaplar

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    günlük hayatın realitesinden kaçmak için her zaman kurgu edebiyat okuyan bendeniz size sadece bu türde kitaplar önerebilirim. - büyücülerin aslında tekdüze insanlar olmadığını öğreten seri: kara büyücü üçlemesi. Sonea ile tanışınca büyücülere bakışınızın değişeceğine eminim. Şu kitapları okuduktan sonra saygı duyduğum tek büyücü raistlin kaldı. Laika’nın bastığı dönemde okumuştum, şimdi aslına uygun olarak 3 kitap şeklinde basılıyor Pegasus tarafından. Keşke the traitor spy da türkçeye çevrilse de okusak. - Büyü az olsun ama teknoloji ve ortaçağ harmanlansın (hala at arabalarının kullanıldığı, ahşap konaklarda oturulan fakat bilgisayarların, yapay zekanın ve boyutsal bir takım transformasyonların olduğu bir dönem) istiyorsanız: incarceron ve devam kitabı sapphique. Filmi de çıkacaktı ama ne oldu bilmiyorum. Özünde bir hapisten kaçış hikayesi fakat incarceron kimmiş, sapphique neler yapmış okumanız lazım. - Ben uzaylı şeyler okumak istiyorum, ciddi ve kaliteli olsun istiyorum: the expanse. Piyasada bulup bulabileceğiniz en kaliteli space opera günümüzde bu. dizisi de amazon tarafından kurtarıldıktan sonra (#savetheexpanse) gayet güzel para getirmeye devam ediyormuş. Dizisini de izleyin, kitaplarını da okuyun. dizi final yaptı (yapmış daha doğrusu. benim gibi "en baştan başlamadıysam bitene kadar başlamam" gibi çarpık bir zihniyetiniz varsa fırsat işte) ilk 3 kitap dışındakiler çevrilmedi zaten, ithaki’ye buradan teessüflerimi tekrar sunuyorum. - Uzaylı olsun ama biraz daha komikli olsun istiyorum: yaşlı adamın savaşı serisi. Zihin transferi, telepatik konuşma, çeşitli yüksek teknoloji bilimkurgu öğeleri vs içeriyor. Hızlı akan ve yormayan bir okunuşa sahip. - Uzaylı olsun, yer yer gersin ama güldürünce de tam güldürsün: the martian. Bayanlar ve baylar, filmini izlemeyen yoktur diye düşünüyorum. Filmdeki esprilerin çoğu kitapta da var, kitapta çok daha ince zeka ürünü espriler var. mark watney çok zeki ve komik biri. Tanıştığım en kaliteli karakterlerin başındadır heralde. (bkz: tanışmak istenen roman karakterleri) - Uzay olsun, ama çok olmasın. Daha fazla felsefe olsun, bitirince dolu hissedeyim: ay zalim bir sevgilidir. Bir süperbilgisayar ve espri yapma çabasının nasıl devrim ve bağımsızlıkla sonuçlandığını anlatır. Özgürlüğün ne olduğunu, devrimin nasıl yapıldığını falan işler. Mesajı güzeldir. - Mesajı bol olsun, felsefeden bayılayım: yıldız gemisi askerleri. Felsefeden boğuldum, onun dışında güzel bilimkurgu. Öğretilerini görmezden gelmeyi başarabilirseniz seversiniz. mesaj da mesaj kaygısı gütmese daha eğlenceli olabilirmiş (heinlein'ın kemikleri sızlıyor şu an). Ay zalim bir sevgilidir de bu adamın kitabı, yıldız gemisi askerleri de… ama birine bayılırken diğerini hiç beğenmiyorum. ilginç. - Distopya okuycam ben: biz. Yevgeni zamyatin’in kitabı. Cesur yeni dünya’nın esinlenildiği kitap bu işte. Her ne kadar Aldous Huxley kabul etmese de bal gibi esinlenmiş, hatta bayağı bayağı esinlenmiş. Bunu okuyan şunu da okudu: cesur yeni dünya, 1984 (bu fantastik hiç değil ama bilimkurgu olup olmadığını tartışırım. Azıcık bilim elementleri var), Fahrenheit 451. - içimi baydın çocuk. Beni distopyayla değil zombiyle korkut: zombi savaşı. world war z diye izlediğiniz filmin kitabı işte bu. kitapla filmin alakası yok. Kitapta sağa sola gezip, gezdiği insanlarla röportaj yapan birini okuyoruz. Kitap bildiğiniz röportaj. - Başka zombili yok mu: günbegün mahşer. Çıt diye bitiverecek çerez kitap. Devamı da var ama dilimize çevrilmedi diye biliyorum. Uzun zaman önce okudum, devam kitapları ne alemde bilmiyorum. Basan yayınevi de kapanmıştı zaten (resif yayınları) - Çıtır çerez kitaplar öneriyon, başka tür yok mu: uzaktan kumandalı kız. Avatar (film olan) gibi bir teknolojiyi anlatır fakat altındaki psikolojik bölünmeyi işler. Çok güzel sorular sorar. Birkaç saatte bitirebileceğiniz (ya da otobüste okumak için yanınızda taşıyabileceğiniz) bir kitap. - Sanal gerçeklikten girdim madem: başlat. Ernest cline’ın kitabı, orijinal ismi ready player one. Aynı isimli filmi de var (ki ben çok severim. Matrix severseniz onun eğlenceli hali. Tron ya da matrix gibi sanal bir ortama login olup orada yaşanan hayatı konu alıyor özetle). - Çok umutlu olduğum ama yarıda kesilen bir seri: karanlığa doğru. Francis knight’ın kitabı, elf yayınları basıyordu. Ne olduysa fantastik edebiyattan twilight edebiyatına kaydılar. Sorularıma da cevap vermediler. Yazık ettiler gül gibi kitaba bence. kitapta anlatılan şehir, biraz coruscant’ı anımastıyordu bana. Aşağısı-yukarısı falan. - Son zamanlarımın en büyük eğlencesi: katilbot günlükleri. Çıtır çerez ile eğlenceli kategorilerine sokabileceğim bir kitap. Kendi idari birimini hackleyip televizyon izleyen bir güvenlik robotunun maceralarını ve konforbotları “seksbot” diye aşağılamalarını okuyoruz hehe. katilbot, seviyorum seni. muhteşem eğlendirmişti okurken. - Bahsetmezsem allah çarpar: yerdeniz ve dragonlance. Hem ged ile, hem de raistlin ile tanışmalısınız. Okuyun mutlaka. Ursula k. leguin’in bütün kitaplarını okuyun. mesela sürgün gezegeni. Aynı gezegeni paylaşan iki farklı türün kendilerine “insan” deyip diğer türü ötekileştirmesini metafor olarak kullanıp “hayatta kalmak” mı yoksa “modernizasyon” mu insanı asıl tanımlayan şeydir diye soruyor (bence). çok farklı soruları var aslında içinde ama okuyalı uzun zaman oldu, hatırlamıyorum tam olarak. - Alıp henüz okumadığım kitaplardan kötü çıkmasına asla ihtimal vermediğim sürü ve limit (frank schatzing’in kitapları), 2001 a space odyssey (Arthur c. Clarke), solaris (Stanislaw lem) ve fantastik kategorisine aday kanlı kızıl baron (kim newman) da önerilerim arasına girebilir. Henüz okumadım ama dediğim gibi, beğenmeyeceğime ihtimal dahi vermiyorum. -Çoluğunuza çocuğunuza okutursunuz kitapları: momo ve yeraltı günlükleri güzel çocuk kitapları. Yeraltı günlükleri deyince aklıma hep anansi çocukları ve yazarı neil gaiman gelir. O da değişik bir deha tabii. - filmini izledim beğenmiştim kitabı: Labirent. james dashner'ın yazdığı efsanevi seri. açlık oyunları havası var birazcık ama bayılmıştım ben. filmleri de çok güzel, her duyuru yapıldığında heyecanla beklemiştim. şimdi düşününce resident evil havası var gibi.
    ... diğer entiriler ...