geliyormuşum...
pencerelerde yaz,
ve bileklerimde bayat bir intihar.
oysa ölünecek bir şey yokmuş
gidince sen,
yaşanacak bir şey olmadığı kadar!
yanıyormuşum,
vardığım yere bırakıp kendimi.
atlasında yeryüzünün
çılgın ve çirkin,
ve hüzünle oyalanan yüreğimde kül tadı,
nice yangından kalan!
ölüyormuşum,
senin saçların uzuyormuş üstelik.
ölünce ben, cigarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun.
bedenin tecritmiş geçliğinden,
ikisi de yalnızmış.
geceler öpüyormuş memelerinden.
bense geçliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden,
saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden,
piç kalmış aşklarla avutup kendimi,
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri,
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde,
neşter ve gülmüş hayat.
gülüyor,
gülüyor,
gülüyormuşum.