iş yerinden arkadaşımız ehliyetini almış arabasını kapmış işe gelmişti. bizi de zorla tatlı yemeye götürmek istiyor iş çıkışı.
herkes onun çok kötü araba kullandığını söyleyip korkutup durdu bizi. ulan kız evden kalkmış işe gelmiş bir şey olmamış, bize de bir şey olmaz dedik ve kabul ettik.
etmez olaydık. gördüğümüz 8 arabanın 9'u bize korna çalıyordu uzun uzun (bunun trafik dilinde küfür olması gerekiyor) bi sağa bi sola sürekli dura dura araba mı sürülür lan.
neyse durduk. benim bacaklar hareket etmiyor. kızlar ben burda kaldım bacaklarımı hissetmiyorum diyorum. çok mu kastın kendini dur masaj yapalım böyle nasıl tatlı yiyeceksin diyorlar. "tatlı" mı? hay amk bacaklarım yok ne tatlısı. zaten bacaklarımdan oldum, aklımı da kaybettireceklerdi bana oracıkta, sinirden.
bazı uğraşlar sonucu bacaklarıma kavuştum
utanmadan eve bırakayım dediler. ay bu sefer de bu teklifle kalp krizi geçirecektim.
bildiğin evden allah’a emanet çıkıp çıkıp geliyor
biz de araba kullanmayı biliyor sanıyoruz
meğer ne küfürler yiyerek geliyormuş
geçmiş olsun bana valla, yaşamak çok güzelmiş