arda güler

Kaç gündür beni bir sürü şeyi sorgulamaya iten çocuk. Oturdum bir sürü videosunu izledim. Yarım saatte hatim edilebilecek bir kariyeri var nispeten hatim ettim. İmza törenini izledim. Real'in bu transferi ne kadar ciddiye alıp Arda'ya ne derece saygı duyduğunu gördüm. Yeteneklerini gördüm. Şık bir hikayesi var. Biraz fazla gaza gelmiş olabilirim ama bu çocuk messi ronaldo sonrası oluşacak olan dünya futbolunun merkezinde yer alıp dünya starı olacakmış gibi duruyor. Çünkü hem Arda'nın hem Real'in hem ailesinin vizyonu direkt burası gibi sanki ya. Ben küçükken Arda Turan hayranıydım. Manisaspor'dan itibaren tüm kariyerini an be an takip ettim. Arda'nın GS'den avrupaya gidip orada tarih yazıp sonra da ittire kaktıra Barça'ya transfer olmasıyla Arda Güler'in hikayesinin arasında dağlar kadar fark var. Arda Turan'ın hikayesinde Barcelona transferi Arda'ya ödül gibi bir şeydi. Hak etmedi demiyorum. Aksine çok hak ettiği için o transfer gerçekleşti. Önce anadolu kulüpleri, sonrasında GS kariyeri, orada kendisini ispat etme süreci, milli takım, GS kaptanlığı, bir sürü magazinel kavgalar, Atletico transferi ve orada eşine az rastlanacak türden başarılara imza atmasının sonunda bu adam A class bir takıma transfer olmak için tabiri caizse götünü yırttı amk ya. Tüm bu kariyerinin sonunda da ödül olarak da Barça'ya imza attı. Arda Turan'ın kariyeri de o imzayla noktalandı bence. Ardından inanılmaz saçmalayıp tüm Türkiye'nin antipatisini toplamasının sebebi de bu bence. Adamın kariyerinin misyonu tamamlandı. Gidecek yol kalmayınca arabayı şarampole yuvarladı. ilk günden itibaren hedefe konulan şeye ulaşıldı ve hikaye bitti. Arda Güler transferinde ise Arda'nın Real'e gitmesi bir ödül değil. A. Turan'ın barça'ya uzanan kariyeri A. Turan'ın bir projesiyken Arda Güler direkt Real Madrid'in bir projesi. Acayip heyecan verici bir durum. Şimdi 2006 doğumlu Arda Güler'in olayına bakıyorum. 16 yaşında Fenerbahçe'de A takıma çıkmış zaten. Çüş, oha amk. Burak Yılmaz efsane bir forvet olana kadar futbol hayatının yarısı ordan oraya savrularak, futbolu bırakma noktasına gelerek geçmişti mesela. 17 yaşında A milli takıma seçilmiş. :D Ekşi sözlük'te ilk entrysinde şimdiye kadar elde ettiği "en genç bilmem ne" istatistiklerinin kaydını tutmuş birisi. 2 sene FB'de kalıp, takımın hocası bir türlü yeterli süre vermemesine rağmen bir dünya "jenerik" işler yapmış. Frikikler, asistler, goller, 10 numara formayı giymeler falan. 18 yaşında da doğru dürüst süre bile almadığı takımdan dünyanın 1 numaralı takımına wonderkid olarak transfer oluyor. :D Bu hikaye burada siksen bitmez ya. Asla inanmıyorum. 6 senenin sonunda Ronaldoların, Zidane'ların falan yanında Real efsanelerinden birisi olarak tarihe geçse asla şaşırmayacağım. Yani benim küçüklüğümden beri her 3-4 yılda bir 13-14 yaşında birisinden ana akım medyada bahsedilir. Yerli messi falan diye reklamı edilir. Çok futbol takip etmesem bile iki tane klas çalım atan atik birilerine umut bağlandığını duyardım hep. Beşiktaş'ta Muhammed vardı mesela yıllar önce. 13 yaşında barça istiyor falan diyorlardı. Şimdi noldu hiç bilmiyorum. En son da Emre Mor'dan çok bahsediliyordu. Ama Arda'nın bu tip bir yakıştırma yıldız olmadığı cidden çok belli. Ne bizim kendi aramızda abarttığımız birine benziyor ne de Arda Turan, Tugay, Nuri vs. gibi uzun bir kendini ispat etme kariyerine benziyor. Real Madrid'in üzerine yatırım yaptığı bir proje futbolcu Arda Güler. Bu müthiş bir şey. Ayrıca genetik açıdan da çok şanslı duruyor. Gayet yakışıklı, ikonik, dikkat çekecek bir fenotipe sahip. Çocuk sempatik yani. Hafiften messi'de de var olan masum ve sempatik bir tipi var. Dürüst olmak gerekirse kıskanmamak elde değil. Arda Turan'ı hiç kıskanmamıştım mesela. Nasıl bir yolculuk yaptığına gözlerimle şahit olmuştum. Ama Arda Güler daha yola çıkmadı bile. Daha yolun en başında Modric'in mentörlüğünde, Perez garantörlüğünde, Real madrid kulübünün sunduğu konfor eşliğinde, ailesiyle ve arkasında kurulmuş olan profesyonel kariyer yönetim ekibiyle futbol hayatını şekillendiriyor. 18 yaşında bir çocuğun hayalini kurmayı bırak haberdar bile olmadığı şartlar ayağının altına serildi. Kendisinde var olan potansiyel, futbol aklı ve azmi bunları hak ediyor muhtemelen. Ona bir lafım yok. Ama milyonda bir insana denk gelecek bir durum var ortada. Bu çok acayip bir şey. Herhangi bir konuda über yetenekli insanlarla karşılaştığımda hep benzer şeyler hissediyorum. Yaşamın bug'ı gibi bir şey bu. O yeteneğin sana gelmesi için hiçbir şey yapmadın. Daha başlangıçta 1-0 öndesin zaten. Yeteneği geliştirmek, üstüne gitmek, çalışmak falan filan hepsine eyvallah. Onlar olmazsa olmaz zaten kabul ama daha baştan sende default bir şeyler yoksa tüm bunların da hiç bir anlamı yok. Tuhaf bir his olsa gerek. İron Man, spider man karakterine "senin motivasyonun ne, neden bunları yapıyorsun?" gibi bir şey sorduğunda Spider man çünkü bu yetenekler bana verildi ve bu yeteneklerin hakkını veremezsem kötü bir şeyler olduğunda sorumlusu ben olacağım tarzında bir cevap vermişti. O hesap. Arda Güler tam olarak bu şekilde davranıyor. Real Madrid'e transfer olmaya çalışmak değil bu. Zaten o sınıfın oyuncusu. Orada olmak onun normali, olamazsa başarısız sayacak kendisini çok belli. Herhangi Türk bir futbolcuda böyle bir kafanın var olduğunu ben hiç görmemiştim. Bence böyle bir tutum hiç gelmedi. En çok da bunu takdir ettim açıkçası. Dünyanın en iyi kulübünde olması gerektiğini biliyor ve bunu tüm dünyaya ispatlamak kalıyor sadece diye düşünüyor bence. Sanılanın aksine daha ilk yıllardan itibaren tahmin edilenden çok daha fazla süre alıp çok enteresan işler yapacak bence. Çünkü çok erken başlamış oldu her şey. Futbol dünyasındaki konjonktür de buna müsait gibi. Fiziği eksik falan diyorlar da aklıma Messi örneği geliyor hep. Anlayanlar daha iyi bilir tabii ama tarzı da benziyor. Demek ki fizik olmadan da oralarda varlık gösterilebiliyor. Hadi olmuyor diyelim. Fizik gibi "düzeltilebilir" meseleleri halledebileceği belki de en pro, en class kulübe gitti zaten. isterlerse Arda'yı yunan heykeline bile çevirebilir o takım. Ortada bu konuda fark yaratan bir Ronaldo örneği var mesela. Birkaç gün bu Arda Güler transferiyle alakadar olunca Türk futbolu acayip anlamsız hale geldi ha bu arada. Yok şampiyonlukmuş, yok derbiymiş, yok icardiymiş falan nelerle uğraşıyonuz oğlum diyecek oldum haha. Bundan sonra Madrid'liyiz. :D Beni futbola ısındıracaksa bu transfer ısındırır bu saatten sonra. Birden bire enternasyonel bir hikayenin şahidi olduk. Bu şey biraz hoşuma gitti. Neyse içimden bir ses daha hemen ilk maçında 1 gol 1 asistle perdeyi açacak diyor. Hayırlısı. Hiçbir sikim olmadan orta kalite bir futbol kariyeri olursa acayip üzülürüm açıkçası. Madem ortaya bir iddia attın. Ben bu takımın, bu sınıfın oyuncusuyum dedin yaş 18. Koy taşaklarını masaya iddianı ispat et. Başka türlüsü kimseyi tatmin etmez. Bu tip büyük iddialar her koşulda çok hoşuma gidiyor. Vasatlığa hiçbir şekilde tahammülüm yok.