Ben bu olayın ülkemize yansıma şeklini dini sorgulamak olarak değil de belli bir kesim insanın müslümanlığı yaşama şeklinin sorgulanması olarak görüyorum. Hepiniz mutlaka bunu yaşamış ve bu hisse kapılmışsınızdır. Özellikle mevcut iktadar döneminde ülkemizde müslümanlık kur'an-ı kerim'e göre o kadar aykırı ve zıt yaşanmaya başladı ki insan bu tarz kişileri görünce adeta ben onlarla aynı dine mensup olamam şeklinde bir düşünceye kapılıyor.
Örneğin; dinimiz gereğince ibadetin ve yardımın gizlisi makbuldür. Ama bir bakıyorsunuz üniversitesinde ibadethanesi olmasına rağmen okul bahçesinde namaz kılanımı ararsın, yol ortasında namaz kılanımı, namaz kılmak için otobüs durduranımı ya da yardıma muhtaç insanları kameralar karşısında rencide etmekten imtina etmeden bu durumu fırsata çevirerek şov yapanlarımı. 5 vakit namaz kılıp kul hakkı yiyeninden tutunda, ülkenin din konusunda en güvenilir kurumu olması beklenen kurumun bile siyaset peşinde koşarak müslümanlığa aykırı fetvalar vermesine kadar nelere şahit oluyoruz. Hal böyle olunca insan sorguluyor tabii, sorgulayabilene amenna, peki ya her şeye rağmen hala sorgulamayana ne demeli işte onu bilemedim.