cumhuriyetin ilanı şerefine verilen ziyafette mustafa kemal, kendisine nefretle, kötü kötü bakan bir adam görür. davet bütün dünya ülkelerine açık olduğu için vaktiyle dişe diş savaşılmış devletlerin ateşeleri de oradadır. dakikalar geçer ve vaziyet değişmeyince atatürk, yaverlerinden birine herifin kimin nesi olduğu hakkında çabucak bilgi toplamasını emreder. çok geçmeden öğrenmek istediği her şey kendisine iletilir:
-çanakkale'de babasını öldürdüğünüz bir ingiliz subayıymış efendim.
müstehzi bir gülüş yerleşir mustafa kemal'in yüzüne:
+git sor bakalım der, acaba çanakkale'de ne işi varmış babasının?