10 seferden 8'inde antipatik gözüken ruh hâli. (kalan birinde komik, diğerinde de seksi.)
bir defasında hastanedeyiz. kan tahlili vericem, sırada bekliyorum. az ötede de tuvaletler var. orada da idrar tahlili verecek olan hastalar sırada bekliyor.
bir tane hasta yakını ve hasta vardı o sırada. hasta dediğim en az 80 yaşında minik bir teyze. anladığım kadarıyla alzheimer... yanındaki de oğlu. o da 50 yaşlarında kısa boylu, zayıf, agresif bir şey. artık adamın fıtratı mı öyle, yoksa yaşadığı şeylerden dolayı artık iyice tahammülsüzleşti mi bilemiyorum. adam kadına bir şeyler söylüyor, kadın anlamıyor. ayağa kalk, bekle, şu kutuyu tut... kadında tık yok. anlamaya çalışıyor gibi ama yok yani, zavallım her seferinde eli boş dönüyor. gözlerinden belli içine düştüğü çaresizlik. derken adam birden sinir krizi geçirdi, hep böyle yapıyorsun da bilmem ne... aldı kutuyu yere attı, boş tekerlekli sandalyeyi tekmeledi. kadın korktu. sonra biz araya girip adamı sakinleştirdik, kadınla da diğer kadınlar ilgilendi.
adama hem kızdım, hem sitem dahi edemedim. tek yapabildiğim sakinleşmesi yönünde telkinlerde bulunmak oldu. sonra o da hatasını anladı, kendine geldi, pişman olup sakince ilgilendi annesiyle ama olan oldu bir kere. değer miydi o kadının korkmasına sebep olmaya? ben o an bunu çok net sorguladım. değmeyecek şeyler için sinir harbi başlatmamak gerek. kabul ediyorum bu ülke, bu hayat, bu düzen... adına her ne derseniz deyin işte; bize küfürsüz yaşanacak alan bırakmadı. her tarafta sinir olunacak şeyler var. fakat her şeye rağmen bu etki-tepkiyi de iyi yönetmeliyiz. yokuş aşağı gidiyoruz diye direksiyonu bırakmanın alemi yok. gidişatı durduramıyorsak bari doğru şeritler üzerinden gidelim. şöyle ki;
(#4489048)