mutfak masasında annesine değil de babasına anlatmıştı beni eski sevgilim. tahsilimden, işimden, tipimden, boyumdan posumdan bahsetmişti uzun uzun. kaynata adayım tam bir istanbul beyefendisiydi. kızının anlattıklarını pür dikkat dinleyip "anladığım kadarıyla bi sikime benzemiyor bu" demişti. benimki "ya ama baba kitap okuyor, müzik zevki hoş, kibar, şakacı, iyi anlaşıyoruz işte daha ne olsun deyince neyse ki biraz yumuşamıştı:
-kitap mı okuyor? tamam şimdi emin oldum. kesinlikle bi boka yaramaz!
işin acıklı tarafı, herif haklı çıktı. ileri görüşlülüğüne kurban olayım. atatürk gibi adammış.