bugün
yenile

    sinan oğan

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    entrye özel şarkı Herkes övmüş, ölmüş, bitmiş ben de bi cinslik yapayım biraz gömeyim. Maksat ortam şenlensin. Puhahahha Beyefendiyi 2015-16'dan beri takip ederim. 2016 engellenen mhp kurultayından beri özellikle. O dönem seçim sonrası mhp'de çatlak sesler artmış, partinin bilge liderinin(puhahahhahaha) kötü yönettiği seçim süreci sonrası da bu sesler artık daha gür çıkar olmuştu. Parti içi muhalefet neredeyse partinin yarısını oluşturuyordu. Toplanacak olağanüstü kurultayda bugün adını sıkça duyduğunuz üç isim bir de ne vasfı olduğu bilinmeyen başka bir isim daha vardı. Adını sıkça duyduklarınız Akşener, Özdağ ve tabii ki Oğan'dı. O dönem için parti içi muhalefetin partiyi ele geçirmesi tüm muhalefete iyi gelecekti. Hatta diyebilirim ki başarılı olabilselerdi bugün ne başkanlık sistemi adlı ucube var olurdu ne de Türkiye bu kutuplaşmış atmosferi kanıksamış duruma gelirdi. Tabii kongre için önce tüzük kurultayı yapıldı, kongre tarihi belirlendi, bir ton kargaşa oldu derken kongre polis zoru ile engellendi. Üstüne bir de mahkeme kararları çıkartıldı. E bu nasıl oldu yahu diyeceksiniz, işte sevgili dostlar cumhur ittifakının temelleri o dönem atıldı. Birileri, bilge liderin koltuğunda kalmasını polis zoru ile hukuksuz mahkeme kararları ile sağladı. Tabii bunun karşılığında da birilerinin ihtiyacı olan oy miktarı ve tabii arka planda da kadro imkanı sağlandı. Kadrodan kastım da şu birilerinin, kadim dostları ile arası açılınca bazı koltuklar boş kaldı, çeşitli yerlerde kadro ihtiyacı doğdu. E üstüne bir de çözüm süreci denen ihanet süreci yeni bitmiş ve oya da ihtiyaç vardı. Böylelikle karışıklı fayda ittifakı kurulmuş oldu. Biri diğerinin koltuğunu korudu, diğeri de ona oy ve kadro deposu oldu. O dönem başarılı olabilselerdi belki akp yapayalnız kalacaktı, belki başkanlık sistemi adlı ucube hiç var olmayacak ve bu kadar güçlü olamayacaklardı. O dönem en öne çıkan adaylar da Akşener ve Oğan'dı ama tabii Akşener'in büyük bir üstünlüğü vardı. Ki sonrasındaki süreçte aday olan dört muhaliften 3'ü Akşener önderliğinde İYİP'i kurdu, genel başkan yardımcılarının biri Özdağ diğeri Koray Aydın oldu. Ama birileri bu oluşumun var olmasında pay sahibi olmak istemedi ve bireysel hareket etmeye karar verdi. O isim tabii ki de Sinan Oğan'dı. O dönem genel başkanlığa en uygun profil kendisiydi. Özdağ ve Aydın'ın desteği yoktu, Akşener farklı(!)bir siyasi kültürden geliyordu parti ona emanet edilemezdi(!) ki sonrasında ki sürece, daha doğrusu bugüne baktığımızda İYİP'in konumlandığı yere, kazanmak istediği kimliğine bakınca birçok mhp'li iyi ki kazanamamış falan diyordur herhalde. Gerçi bunca şeye rağmen bilge lider de bilge lider diye sayıklayan bir güruhun fikrinin ne önemi var. asdfghjklşi Sonrasında Oğan, genel başkanlık iddiasını devam ettirdi. Birçok tehdit aldı, kameralar kayıttayken suikast girişiminde bile bulunuldu. Hatta o ara bilge lidere bu saldırılar sorulunca "ülkücü işini yarım bırakmaz" falan dedi. Tabii Oğan kafayı mhp genel başkanlığı ile bozduğu için ne yeni bir parti kurdu ne de yeni bir partiye katıldı. İnanılmaz bir şekilde hâlâ birgün mhp genel başkanı olacağını falan söylüyor ama artık yılmış olsa gerek ben bilge lider sonrası için adayım diyor... Kafalar harika. kafalar pırıl pırıl... Daha önce bu başlığa bir entry yazmıştım bir ay kadar önce ama sanırım silmişim. Orda da dalga geçmiştim bu takıntısı ile hâlâ dalga geçiyorum. Nerden bakarsan bak saçmalık. Aslında ben buraya geçmişte şunlar oldu çocuklar demeye de gelmedim. Bazı noktalara değinip gelecek planlaması hakkında bazı tahmin ve önerilerde bulunmaya geldim. Kendimce. Öncelikle artık şu mhp takıntısından vazgeçmeli çünkü bu olacak iş değil. Hazır son zamanlarda popüleritesini de artırmışken şayet akıllı bir siyasetçi ise bunu verimli kullanmalı. Ne demek istiyorum? Kendine mhp'den ve tabii ki ülkücülükten sıyrılmış bir kimlik oluşturması gerek. Bu arada Babala tv yayınını henüz izlemedim çünkü ben de pek sürpriz uyandırmayacak tahmin edebileceğiniz üzere. Yeni bir kimlik neden önemli? Çünkü devir değişti, isterse mhpnin genel başkanı olsun alacağı oy belli, dar bir kalıba(ülkücülük)sıkışıp iktidar olmak diye bir şey söz konusu değil. Kendisine daha yenilikçi daha genç bir milliyetçi kimlik oluşturması lazım. Ülkücü kafamın islamik söyleminden sıyrılması lazım. Yani siyasi literatürümüzde sıkça rastladığımız üzere "gömlek" değiştirmesi lazım. Bu yüzyıl, bu nesil öyle dar kalıplara sıkışacak boyutta değil. Ne mutlu ki. Hem soğuk savaş döneminde miyiz, komünizmle mücadele etmeye mi kalkıyorsunuz, ülkücülük de ne? Bu arada bunu uygulamaya koymuş ve başarılı olmuş ve kısmen başarılı olmuş iki isim mevcut. İkisini de yakından tanıyorsunuz hatta. Evet, Akşener ve Özdağ diyenler doğru cevap verdi. Akşener'in siyasi evrimini daha doğrusu partisinin siyasi evrimini anlatmaya gerek yok, o başka bir entrynin konusu. Lakin çok net görülen bir şey var ki yola; ülkücü, Türkeşçi, Milliyetçi diye çıkan elinden bozkurt işareti düşmeyen Akşener, partisini merkezde konumlandırmak konusunda hayli başarılı oldu. Partiden birçok ülkücüyü tavsiye etti, daha az hatta hiç bozkurt yapmamaya başladı, ülkücü olduğunu dile getirmez oldu. Bu bir siyasi tercih elbette ve bence de eskisinden daha başarılı olacak bir tercih. Sözün özü mhp ve ülkücü dar kalıbını yırtıp attı. Bunda büyük oranda başarı oldu. Gelelim diğer isme o da benzer şekilde, ülkücü ismi ile sahneye çıkarsa destek göremeyeceğini bunun paye etmeyeceğini biliyordu. Kalıpları yıkmak gerekiyor ama milliyetçi çizgiden de ayrılmamak gerekiyordu. Sonra ortaya Zafer Partisi ve onun ilginç söylemi çıktı; "Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliği" Hem ülkücüleri hem Ulusalcıları hem de bağımsız Türk Milliyetçileri ortak noktada buluşturabilecek tek isim ile sahneye çıktı. Aslına bakarsanız sığınmacı krizi ile gündeme geldi ama bunun bir de ideolojik alt yapısı var tabii. Özdağ, Akşener gibi bozkurt yapmaktan ülkücü demekten ne bileyim Türkeş'e başbuğ demekten hâlâ geri durmuyor ve bence hata yapıyor. O yüzden biraz evvel biri başarılı oldu diğeri kısmen başarılı oldu dedim, kısmenden kastım Özdağ'dı. Tabii bu da başka bir entrynin konusu ama burda dikkat edilmesi lazım gelen nüans bu. İşte şimdi Oğan'ın da benzer bir şey yapması gerek ama hiç öyle şeyler yapacak gibi durmuyor. Bu demode ideoloji ile yol almaya kalkması da beni kendisinden hep uzak tutuyor ve tutacak. Dönüşüm şart. Onun dışında övgü kısmını siz halletmişsiniz zaten. Kendisi gerçekten iyi eğitimli bir politikacıdır, salt slogan Milliyetçisi değildir, benzerlerine göre daha aklı başında ve güven veren bir profildir. Bahsettiğim dönüşümü sağlayıp yükselmesini isterim. He o dönüşümü şu seçimden sonraya bıraksa güzel olacaktı ama neyse oraya girmeyeceğim şimdi. Kendisinin adaylığına İnce'ninkine olduğu gibi yoğun tepki olmamasının sebepleri de malumunuzdur zaten. Entry biter, esenlikler. Not: İmla hataları daha sonra düzeltilecektir. Ya da belki düzeltilmeyecektir. Kim bilir.
    ... diğer entiriler ...