ekşi'den ve twitter'dan gördüğüm kadarıyla bu sene isteneni veremeyendir.
konu deprem, seçimler vs. değil. gündem bu kadar yoğun değilken de survivor eskisi kadar konuşulmuyordu. bu ülkede her zaman bir şeyler oldu, acun hep izlenmesini bildi. darbe oldu, ekonomik kriz oldu, pandemi oldu; insanlar yine döndü dolaştı survivor izledi. ta ki bugüne kadar...
.
türkiye'de ciddi bir bıkkınlık sorunu var. yaşama hevesimizin o kadar amına koyuldu ki hiçbir şeyin tadını alamıyoruz. gıda krizi yüzünden zaten aldığımız her gıdanın kalitesi düşük de; benim bahsettiğim tat alamama sorunu sadece besin olarak değil, manevi aromalardan da bihaberiz uzun zamandır. dinlediğimiz müzikler eskisi kadar etkileyici değil, izlediğimiz içerikler eskisi kadar tatmin etmiyor, odaklanma sorunu yüzünden eskisi kadar kitap okuyamıyoruz. yazma, üretme, bir şeyler yapma, paylaşma isteğimiz ağır yaralı. kan kaybeden diğer bir noktamız ise kesinlikle konfor alanımız. her geçen gün daha da daralıyor, huzurumuz kalmadı. hiçbir mekan ve zaman bize eskisi kadar iyi gelmiyor. insanlar da eskisinden bile daha kötü. çünkü aslında onlar da bizimle aynı durumda. aç ve yaralı birer kuduz köpek gibi saldırganlar. onlara da kızmamak lazım.
her neyse bu kısmı biraz daha uzatıp buradan deneme yazmaya bağlamayacağım. bıraktım burada bir şeyler karalama işlerini. sadede geleyim; insanlar aynı şeylere maruz kalmaktan feci hâlde sıkılmış durumda. bu monotonluk artık halkın midesini bulandırıyor. kk'nin aday olmamasını isteyen insanların haklı gerekçelerinden biri de buydu zaten. madem ki bir değişim olacak, daha yeni/taze yüzlerle olsun, gözle görülür bir değişime şahit olalım, samimiyetinize inanalım istiyorlar.
veya aynı isyan futbol konuşan insanlarda da var. okan buruk şu an gs'den ayrılsa bir kesim yine fatih terim diye tutturur. ama aklı başında kesim gs ve tr tarihinin en iyi hocası fatih terim'e bile hayır der. görüldüğü üzere onsuz da olabiliyormuş çünkü. bu zamana kadar için eyvallah. ama bundan sonra onsuz olmanın yollarını bulalım, daha genç olalım ki daha uzun soluklu yol gidelim diyecekler.
aynı durum survivor konseptinde bile geçerli. insanlar artık sıkıldı aynı şeylerden. biz şaka mahiyetinde şu;
(#4177701) tarz şeyler yazıp çiziyoruz bazen ama gören gözler için satır aralarında nice eleştiriler vardır...
yarışmanın ismi survivor lan. mevzunun %60'ı ada hayatı, ıssız/vahşi adada hayatta kalma yani kağıt üstünde. lakin acun'un kurduğu matematiğe bakıyorum; ada hayatı neredeyse hiç yok. basmış olimpiyat yarışları + magazinel ada konseyi atışmalarını. alın bunu izleyin diyor.
ada hayatına bak; yarışmacılar adada uyuyor. ateş başında kavga edip bazen alet edevat kullanarak meyve ya da yemiş kırıyorlar hepsi bu. çok zorlu şartlarmış gerçekten. piknik yapıyorlar sanki amk.
velhasıl; bu ülke survivor'dan bile bıktıysa bardak doluyor demektir. değişim talebi yükleniyor...
not: dünyada da aynı şey geçerli aslında. örnek süper kahraman filmleri:
(#4503435) dünyalılardan daha çok, dünyalıların sürekli kendini başka şekillerde tekrar eden saçmalıklarından tiskiniyorum!