bugün
yenile

    sessiz istila

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    olum bi ülkenin rutini bu olmamalı lan Alıştığımız şeylere bak; zam, sahte sağlık çalışanı haberi ve kamyon kasasında yakalanan kaçaklar. Tüm kelimeler boğazıma düğümleniyor, bu uzun zamandır böyle ama her gün bu düğümlere yenisi ekleniyor ve her gün aynı dozda can sıkıyor. Nasıl bir kısır döngü ya rab, nereye kadar böyle gideceğiz. Aklım almıyor artık. Beyefendi çıkıp her defasında kendini ümmetin lideri, mazlumların babası ilan ediyor, tüm sığınmacılara kapımız açık mesajı veriyor. Yav geçen gün haber gördüm. Kuzey Afrika ülkelerinin birinde sokağa broşür asmışlar, kaçak olarak Türkiye yolculuğu diye. Ordan da Avrupa'ya geçecekler güya. Bilmiyorlar ki bizim Doğu sınırından giriş var ama Batı sınırından çıkış yok. Asıl konu bu değil zaten. Dünyanın mülteci deposunu haline gelmemiz. Ve birilerin buna ön ayak olması. Sizin es geçtiğimiz o grup toplantılarındaki Ensar muhacir, ümmet, mazlum, Suriyeli, mülteci cümlelerinin hepsinin bir anlamı var. Adamlar ülkeyi bir cazibe merkezi haline getirdiler kaçak göç için. Bu kasıtlı olarak yapıldı ve bu sorunun hayatın akışına yansıyan sorunları henüz solda sıfır. Biz bizden sonrakilere bok gibi bir ülke bırakacağız bu gidişle. Kızmayın hemen biz ne yaptık ulan diye, sözüm en son size. Asıl ilginç olan şeylerden biri de bu kaçak yakalanma haberi. Sınırlar hallaç pamuğu, her gelene kapı açık. Kendi kararını uygulayabilen bir s*l*hl* kuvvete de sahip olmadığımızdan(artık)yukarıdan ne emir gelirse o uygulanıyor. E açık kapı politikası uygulanıyorsa bunlar neden yakalanıyor, neden göz yumulmuyor? Bilmiyorum. Net bir bilgim yok o yüzden bilmiyorum diyorum. Düşüncen var sadece o da, hâlâ bi yerlerde şerefli memurlar olduğu yönünde. O yüzden birazı hâlâ yakalanıyor ve haber oluyor. Unutmayın hafta bir tane bunun gibi kaçak haberi görüyorsunuz emin olun ki görmediğiniz bir dokuz vaka daha var. İnsan kaçakçıları her zaman böyle yakalanmıyor. Çok büyük bir sektör çok büyük paralar dönüyor, tahmin etmesi zor olmayacağı üzere. E tamam Turkuaz biz ne yapalım? Vallahi ben de bilmiyorum. Kafayı yiyorum, deli oluyorum. Hayatta beni en çok yıpratan şey çaresizlik. Çaresizim. Aslında bu anormal de değil. Çünkü benlik, bizlik bir mesele yok dostlar esasen. Ortada bir yanlış varsa, bir de o yanlışı düzeltmeye namzet kişiler olmalı. Bir sığınmacı ve kaçak sorunu varsa bunu çözmek için en somut adımları atan parti 2 yıllık yüzde iki oyu olan bir parti olmamalı. Başta ama muhalefet partisi olmak üzere bu sorunun üzerine gitmeli. Bunu hem halk oyunu almak hem de ülkesini korumak için yapmalı. Bırakın vatansever tutum sergileyip bu sorumu çözmeye kalkmayı adamlar sırf oy için bile bunu yapmıyor. Az önce entry girdim 6'lı masa toplantısı balığına. Boş. Bu herifler onuncu kez toplandı ve yayınlanan hiçbir bildiride bu sorun değil kayda değer bir şey göze çarpmıyor. Oysa her toplantı sonunda bu konuya değinilmeli. Elinizi ayağınızı tutan yok ya kalkıp Suriye'ye gidip Esad'la görüşülmeli. Planlar programlar açıklamalı ve sürekli gündemde tutulmalı. Yahu bu 30+ ıqya sahip herkesin fark edeceğiz çözüm zaten. Ama tık yok. Yalnızız arkadaşlar, yalnızız. Tahmin ettiğinizden daha çok. Üzgünüm... Yine umutsuz olmamak lazım. Umut yoksa yaşamanın manası da yok. Not:Kontrol etmeye üşendim,imla hatalarını vardır illa, görmezden gelin. Burası benim iç dökme başlığım.
    ... diğer entiriler ...