Resmiyette doğum günü 1 ocak olarak gözükür ama aslen bugün doğmuştur. Adına çözüm denen ihanet sürecinin kurbanı olmuştur. O yüzden bizim buna sebep olanlara kinimiz ölene kadar bakidir.
Özlem anne, Fırat şehit edilince oğlunun bir hiç uğruna ölmediğini, ölümüyle de olsa bir şeyleri değiştireceğine inandığını söylemişti. Gerçek bir vatanseverin yetiştirdiği gerçek bir vatansever, gerçek bir Atatürkçüydü. Özlem anne de haklıydı, keşke ölümüyle olmasıydı ama bir şeylerin değişmesine, bir şekilde sebep oldu. Dönemin iktidarının kucağına oturttuğu pkk uzantıları bu ülkenin üniversitelerinde terör estirirken o sessiz kalmadı. Sadece bunun için bile siyasi görüşünü göz ardı adıp bir damla göz yaşı dökebilirsiniz onun için. Ölümüyle üniversitelerdeki bu tehdit artık göz ardı edilmeyecek seviyeye geldi. Yani birilerinin uyanması için yine birilerinin ölmesi gerekti. Neyse çok uzatmayacağım, gözlerim dolu dolu yazıyorum çünkü. İçimde, içimizde yara çünkü.
Doğum günün kutlu olsun canım kardeşim. Ben ne seni unuttum, ne seni öldüreni, ne bıçağı çekeni, ne o bıçağı o itlerin eline vereni. Ne üniversiteleri pkknın panayır alınana dönmesine göz yuman iktidarı, ne hazin ki belki senin de inandığın ama sana sahip çıkmayan o partinin liderini unuttum.
Ne seni öldüreni, ne buna çanak tutan iktidarı, ne bunca olaya göz yuman rektörü, ne geç gelen ambulansı, ne seni koruyamayan polisi, ne de senin 20-30 kişi ile verdiğin mücadelene kayıtsız kalan ruhsuzları affettim. Seni unutursam kendimi de affetmem. Doğum günün kutlu olsun canım kardeşim.