Limon ile tanışın: Kendisi küçük olduğu kadar hiperaktif de bir çocuktur. Üst düzey markaj yeteneği ile mama dağıtmaya çalışırken beni hareket ettirmemeyi başarıyor. Hızını alamayıp diğer kedileri marke etmeye çalıştığında darp edilse bile yılmadan göz markajına devam ediyor, partiye kafa atacak bir oyuncu olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Zıplama yeteneği de oldukça iyi; kendisini severken elimi yemeye niyetlerince kalktığım zaman bel hizama kadar sıçrayabiliyor, günümüz futbolunda hava topu mücadelesinin önemini anlatmama gerek yok sanırım.
Oldukça hızlı düşünüp hareket eden bir oyuncu, bahçenin öbür ucundan beni görüp yanıma gelmesi birkaç saniye. Tombul göründüğüne aldanmayın, benim diyen fit kediden daha hızlı deparları var.
(bkz: fuleli kedi)
Ayrıca defansın arkasına sarkma yeteneği de olduğunu düşünüyorum. Apartman kapısını açtığım an ne yaparsam yapayım, kafasını önüne eğip zırt diye dalıyor içeri. Sanırım bana bakmayınca kendisini görmediğimi düşünüyor, bilemiyorum.
Bir de kendisinin tıpkısının fotokopisi iki kardeşi var; onların da adları mandalina ve portakal (portakal bir tık daha tombul), bir de tekir bir arkadaşları var, ona da kivi adını verdik. Kedi yığını olarak üstüme doğru gelmeleri tek kelimeyle mütüşük.