Infantino'nun açıklamalarını okudum. Şimdi paşam, sana para yedirenler bir dine inanıyor olabilir ama bu dine göre yaptıkları düzenlemeleri onların dinine inanmayanlara dayatamazlar. Neymiş, Fransa'da da statlarda alkol satılmıyormuş. Onlarınki büyük ihtimalle taşkınlık çıkmasını önleme amaçlı, bunlar gibi
(bkz: wowowow haram) diye değil. Sokaklarda el ele tutuşmak yasak, otelde iki erkek arkadaş olarak kalmak yasak (akraba olanlara müsaade ediliyordur herhalde), şu yasak, bu yasak... Olmuyor abicim olmuyor. Saha dışı anlamında en berbat organizasyon olacak: Stat yapımında işçilerin ölmesi, fakir ülkelerden taraftar kiralanması, Türk askerinin güvenlik olarak kiralanması, yasaklar, dini sebeplerle yasak koyarken öbür yandan açılış maçı için şike teklif edilmesi... Muasır medeniyetler seviyesindeymiş gibi davranmaya çalışıyorsunuz ama o seviyede olmadığınız öyle belli ki, öyle yakışmıyor ki... Bizim geri kalmışlığımız nasıl bize yakışmıyorsa size de gelişmişlik yakışmıyor. Paranız olmasa bir Allah'ın kulu (din kardeşleriniz dahil) suratınıza bakmaz.
Neyse, başlığa entry girerken Kupa hakkındaki tahminimi de söyleyeyim:
Lionel Messi dramatik bir şekilde veda edecek, muhtemelen çeyrek finalde, çeyrekte görece güçsüz bir rakip gelirse yarı finalde ama finali göremez. Tüm takımın canını dişine takacağına şüphe yok, ancak
Brezilya ve
Fransa fazla iddialı. "Erken final" olarak tabir edilen bir eşleşme halinde
Arjantin elenebilir. Ayrıca
Portekiz'den bir beklentim yok açıkçası, insanlar Arjantin - Portekiz finali bekliyor ama ikisi de en fazla çeyrek final görebilir. Bak belki çeyrek finalde eşleşirlerse Arjantin yarı finale kapak atar.
Brezilya'yı önde görüyorum ama sürpriz bir şekilde eleneceğine dair bir his var içimde. Gol yememeye odaklanıp babaların arasından sıyrılmayı amaçlayan bir takım (Belki de Arjantin) kupayı alabilir;
Fenerbahçe gibi domine ederek oynayan şahları keklik gibi avlayabilirler beklenmedik bir golle.