bugün
yenile

    intihar etmek istemek

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    intihar etme mevzusunu lise 3'ten beri adeta bir takıntıya çevirmiştim ve bu dönem 7 sene sürdü. bazı zamanlar olurdu her sabah her akşam ölmek için dua ederdim, aslına bakarsak bu sürecin yarısında ergenliğimdeydim. hayatı anlamlandırma, kendimi tanıma ve bu dünyada kendime ait bir yer bulma çabasındaydım. ama son 3 sene için bunu söyleyemeyeceğim, 20 yaşımdan sonra bu umutsuzca çırpınış, anlaşılma çabam gitgide sönmeye başladı. artık birilerine sesimi duyurma ya da kurtarılma peşinde değildim yalnızca yokuş aşağı giden hayatımı sonlandırmak istiyordum. bunda çocukluktan beri olan kaygı bozukluğu hastalığımın da büyük etkisi var. bir zaman sonra kendimi uyumsuz ve defolu görmeye başladım, ben yaşamaya müsait olacak bir beyinle yaratılmamışım diyordum, şaka değil harbi böyleydim. aynı zamanda buna psikolojide kusurluluk şeması adı altında bakıyorlar. kaygı bozukluğumla birlikte kendi gözümden kendimi görüşüm tam bir felaketti, insanların beni gerçekten tanıyınca nefret edeceğine adeta emindim. bu süreçte intihar etmek istiyordum veyahut sürpriz bir şekilde mevlanın camı almasını istiyordum evet, ama aynı zamanda yaşamak için tutunacak bir dal da arıyordum. intihar umut bittiğinde başlıyor zaten. buradaki kilit nokta şu, arayış ve anlamlandırma çabası. bu çaba içinde çok debelendim, psikoloğuma bundan bahsedemedim çünkü benim için bana dair olan her şey gibi ölme isteği de utanç vericiydi. psikiyatristime yüzeysel olarak bahsettim, zira verdiği ilaçların işe yaramasına ihtiyacım vardı. bir gün bundan arkadaşıma bahsettim, bana "mücadele etmelisin." dedi. "seni hiç mücadele etmiyorsun, sıkıya gelemiyor musun?"dedi. benim gibi intihara meyilli arkadaşları olan insanlar, evet tam olarak bu cümleyi bize kurmamalısınız. bende çok büyük yarası oldu bu sözün, zira her gün zihnimle, kendimle mücadele içindeydim. yaşam savaşıydı gözümde. şimdi bakınca bunun pasif bir direniş olduğunu görebiliyorum ama o kafadaki adama bunu söyleyemezsiniz, yemez. çok şükür bu takıntılı kafadan çıkıp ufak ufak kendime gelmeye başladım. artık yaşamak için bir sebep bulmaya çalışmıyorum çünkü yaşamayı zaten sevmeye başladım. annem ve babam çok kafa dengi insanlar ve onlarla konuşmayı seviyorum, beni her an değerli hissettiren bir dostumv ar. maddi manevi yanımda olan abim ve anneannem var. okuduğum bölümden nefret etsem de yeteneğimin olduğu alanlar var, bu alanlarda çalışabiliyorum. beni mutlu eden ve rahatlatan fix durumlar var, konfor alanımda beni gevşeten aktiviteler var. ve en güzeli de artık kendimi bir tuzağa takılı kalmış ve ölmek suretiyle hemen bu tuzaktan kurtulmak isteyen bir fare gibi de hissetmiyorum. sanki diğer tarafta yoklama varmış gibi triplere girmiyorum, şükür edeceğim şeyleri söylemek beni mutlu ediyor. hala sorunlarım var, orada yanı başımdalar. ama her gün bunalrla mücadele etmenin yeni yollarını keşfediyorum, kafamı ölüm fikrine sabitlemiyorum. en zoru o tek bir noktaya kilitlenmiş adeta kapana kısılmış ruha halinden çıakrma aşaması. sonrasında insan kendi küçük hayatının kahramanı olduğunu keşfetmeye başlıyor. bu kolay değil, zor ama ben yaptıysam herkes yapar. (#4378732) burada dediğim gibi aceleye gerek yokmuş, hayattan öğreneceğimiz daha çok şey var.
    1Sizin adınıza çok ama çok sevindim, inşallah gelecek günleriniz çok huzurlu olur. Tebrik ederim :) - sevdigimezaralti 07.11.2022 20:47:46 |#4478235
    0teşekkür ederim umarım buna benzer sorunlardan muzdarip olan herkes huzura erişir :) - sonreptilian 08.11.2022 15:24:23 |#4478682
    1Umarım - sevdigimezaralti 08.11.2022 16:57:54 |#4478717
    ... diğer entiriler ...