saf kan golcü.... gol vuruşlarındaki kalitesini gördünüz mü? haftalardır gs kaleci çalıştırır gibi saçma sapan bir sürü şut çekip sonra da "o kadar şut çekiyoruz ama gol olmuyor." diyordu. sorarım, bugüne kadar çektiğiniz şutların kaçta kaçı bu akşam icardi'nin sergilediği kaliteye yakındı? çoğu değildi. demek ki neymiş? sorun talihsizlikten ziyade yanlış kişilere yanlış görevler vermekmiş. bu takımın en çok şut çekenleri kerem ve yunus olmamalı mesela, icardi ve mertens olmalı.
icardi'nin ceza sahası içindeki koşuya başlama anları, pas tercihleri, kendini boşa çıkarma refleksi... say say bitmez. birçok konuda farkını ortaya koyarak ders niteliğinde işler yaptı bugün. ki bu ders en çok kerem ve yunus içindi, yerlerinde ben olsam açar bu maçı tekrar izler ama sadece icardi'ye odaklanırım. adamın oyun aklını anlayın, hem kendinizi geliştirmiş olursunuz, hem de tez vakitte ona saha içinde yardımcı olmaya başlarsınız. bu adama saha içinde aynı futbol dilini konuşacağı adamlar lazım. garibimin dilinden 2-3 arkadaşı kısmen anlıyor, ona rağmen 2 tane çok nefis gol attı. büyük golcü farkı... robin van persie'den beri böylesi gelmemişti, iyi oldu geldiği.
gs'nin en büyük sorunu bu zamana kadar topu en öndeki golcüsüne ulaştırmamak. seferovic de oynasa icardi de oynasa sorun aynı; bu takımın hücum seti yok, varsa da işlemiyor. okan hocanın ne yapıp edip bu sorunu çözmesi lazım. çünkü elinde taş gibi bir defans hattı yok. (nelsson iyi stoper ama 1. stoper olmamalı. 2. stoper olduğunda, yani yanında kendinden daha iyi bir ekürisi olduğunda daha rahat oynuyor, daha çok gelişiyor.)
okan hoca kafayı bu takımın eksiklerine takarsa bir şey yapamaz. kafayı önce elindeki malzemeden en iyisini çıkarmak için kullanmalı. eksikleri kapatmak sonraki iş. önce bir a planın olsun, oyuncular o plana ve sana inansın, sonra a'nın eksiklerini telafi edersin. sergen yalçın bjk'yi böyle şampiyon yaptı. senin elindeki en iyi malzeme icardi. yani burada yapılması gereken icardi'yi gomis'in ilk geldiği sezonki gibi kullanmak olmalı.
bu akşam iki takımın da defans hattı berbattı. ilk gollere iyi bakın, golü atanları tutan bir allah'ın kulu yoktu. hadi talha'nın deneyim eksikliği yüzünden icardi gibi bir canavarı tutması çok zor anladık da; gs defansı neden bu kadar sönük kalıyor anlamıyorum. weghorst bugün sönük olmasa neler neler olurdu kim bilir. muslera hariç geride güven sağlayan biri yok gs'de.
iki takımda da maç genelinde de boşluklar, uyumsuzluklar, anlamsızlıklar vardı. pas hatası yapanlar, şut çekmek için topu paylaşamayanlar, oyunu geniş alanda oynamak isteyenler... şenol'un takımı daha yeni, zamanla oturur. ama gs'nin şimdiye kadar daha oturmuş bir takım olması lazımdı. haftaya başakşehir maçını merakla bekliyorum. bakalım emre - okan ikilisi birbirlerine kıyabilecekler mi? normalde bşk kazanır ama nedense o maçtan beraberlik bekliyorum.
her neyse.
geceyi şöyle kapattık. konuyu yine icardi'ye bağlayarak şöyle kapatayım; magazinsel olmayıp evcimen olsaydın bambaşka bir kariyerin olurdu biliyorsun dimi? muhtemelen arjantin milli takımının vazgeçilmezlerinden biri olurdun. ki o milli takım belki de yakın zamanda dünya kupasını kaldıracak... siz arjantinlilerin bu huyunu hiç sevmiyorum lan. futbola kendinizi vermiyorsunuz. maradona'sından ortega'sına, sosa'dan sana kadar; çeşit çeşit şeyle ziyan ediyorsunuz yeteneğinizi. kiminiz uyuşturucu, kiminiz alkol, kiminiz karı kız yüzünden heba ediyor güzelim potansiyelini.
not: yine de bu lige geldiğin için mutluyum. kalite severiz. es, gürle, seyir zevki ver lütfen. eyvallah aslan.