İnce, bu ziyaretleri son zamanlarda birçok partiye gerçekleştirdi lakin bu ziyaret diğerlerinden daha farklı bir öneme sahip olabilir.
Öncelikle Zafer ve Memleket diğer partilere nazaran birbirlerine çok daha yakın ve ortaklıkları diğer ittifaklara nazaran daha sağlam olacaktır.
İki partiye bakınca görülen ilk benzerlik Atatürkçülük üzerinden ilerliyor olmaları. Hitap ettikleri kitleye bakacak olursak, Zafer daha geniş bir kitleye hitap ediyor: Ülkücü, Türkçü, Milliyetçi ve tabii ki Atatürkçü seçmen(sığınmacı politikasından kazandığı seçmenden bahsetmiyorum bile) . Memleket ise ulusalcı, merkez sol ve Atatürkçü seçmene hitap ediyor. Özellikle Atatürkçülük ortak noktaları yani.
Seçime ittifak halinde girmeleri ise iki taraf için de karlı olacaktır. Yani baktığınız zaman artıları eksiklerinden kat kat fazla. İttifak kurulurken 2 şey çok önemli birincisi partilerin felsefeleri; birilerine aşırı zıt olmaması. Birinin a’yı savunurken diğerinin z’yi savunması. İkincisi parti tabanlarının birbirlerine aşırı zıt olmaması.
Tabanlar zıt olunca ne olduğunu 6'lı masada görüyoruz. İkisi Akp eskisi olmak üzere siyasal islamcı 3 partinin bulunduğu bir ortaklık söz konusu orada. Belki partiler kendi içlerinde önemli olduğunu söylediğim birinci kıstasım boşa çıkarıyor, çözümlüyorlar. İdeolojik olarak uyuşmasalar da bu farklılıkları törpüleyebiliyorlar.
Lakin ikinci kıstasımda sınıfta kalıyorlar. Örneğin Chp seçmeni 6'lı masadaki Akp eskilerinden memnun değil, aynı şekilde Akp’den kopan oyların toplandığı Deva ve Gelecek Partisi seçmeni de Chp ile ortaklıktan rahatsız. Ki bu rahatsızlığın tezahürü olarak da Deva Partisi Genel Başkanı A.B bir tweet atıp seçime parti olarak tek başlarına girecekleri söylemişti. Konuyu biraz dağıtıyorum ama bu kararın sebebi öncelikle seçmene “biz sizin rahatsızlığınızı önemsiyoruz ve gerekirse 6'lı masadan ayrılmayı göze alıyoruz” mesajı vermekti. Yoksa yeni seçim kanunu çerçevesine Deva milletvekillerinin meclise girmek için %7 oy almak hariç tek şansı Millet ittifakı bünyesinde Chp ve İyip listelerinden seçime girmeleri. Yeni seçim kanunu ile beraber küçük partiler ittifak bünyesinde seçime girmeye artık daha muhtaçlar. Babacan mecliste temsil edilmek isteyecektir ve seçim zamanı ittifak bünyesinde seçime gireceklerini açıklayacaktır diye düşünüyorum.
Dönelim konumuza 6'lı masa, Chp ve Deva seçmeni üzerinden verdiğim örneği göz önünde bulundurunca Zafer&Memleket işbirliğinin daha sağlam temellere oturacağı görebiliriz. Çünkü seçmen arasında uçurum yok.
2 önemli husus; bir parti ideolojilerinin uyumu, iki parti tabanlarının uyumu.
Ayrıca bu ittifak şu anda toplamda %3 civarı oyları olduğunu düşündüğüm bu iki parti için de elzem. Seçim sathı mailine girilince bu ortalık daha da dillenecektir diye düşünüyorum.
Bir diğer önemli mevzu da Özdağ üzerindeki “oyları bölüyor” algısının bir nebze de olsa hafifleyecek olmasıdır. Özdağ’ın oyların çoğunluğunu muhalif seçmenden aldığı doğrudur. Bu oyların mecliste temsil edilmemesi yani Zafer Partisinin baraj altı kalması ise iktidarın işine gelecektir.
Şöyle ki d’hondt sisteminde diyelim mi Erzurum’da Zafer Partisi yüzde 15 oy aldı ve 1 milletvekili çıkarma hakkı kazandı ama Türkiye genelinde baraj altında kaldı. Bu durumda seçimlerde uygulanan sistem gereği Zafer Partisi mecliste temsil edilemeyecek. Vekil dağıtımı yeniden hesaplanacak ve su götürmez bir gerçek olarak Akp Erzurum’da ve dahi ülkenin birçok yerinden birinci parti olacağı için bu 1 vekil Akp’ye kaptırılmış olacak. Yani sonuç olarak hem iktidar hem de muhalif seçmenden oy alan Zafer Partisinin baraj altı kalması iktidara yarayacak.
Zafer&Memleket ittifakı baraj karşında ellerini güçlendireceği için bu eleştiriler bir nebze hafiflemiş olacak. “Özdağ oyları bölüyorcu” kesimde gerçekten meclise girmek istiyor düşüncesi oluşacak.
Kısaca, sözünü ettiğimiz bu ittifak hem partilerin ideolojisi hem de seçmen profili baz alınarak bakıldığında diğer ittifaklara göre daha tutarlı, sağlam temellere oturmuş ve karlı olacaktır.