trabzonspor taraftarı biri olarak sabahtan beri bizimkilerle tartışıyorum. bu trabzonlular beni yoruyor vallahi. fenerbahçe'ye olan kinlerinden algıları kapanmış ya da birtakım karadenizli problemler... neyse sakin kalacağım.
futboldan bağımsız olarak adam, bu soytarıya karşı "ben kulüp başkanıyım, ben ülkenin önde gelen holdinglerden birinin sahibiyim, ben medyatik bir ismim" demeden, düşünmeden çat çat yapıştırdı geçti. takdire şayan! ki bilhassa medyatik bir isim olarak bu denli konuşmak 2000lerin başında kaldı. hasret kalmışız had bildirenlere. var ol ali koç!
bu yayının bu kadar gündem olmasının sebebi de işte tam olarak konuşmaya hasret kalışımızdır.
rok gibi densiz heriflerin (daha ağır şeyler yazmamak için zor tutuyorum kendimi. dağ ayısı da diyeyim içimde kalmasın) işte böyle dağ ayılarının neden tv'de olduğunu sorgulamayı bırakalı uzun zaman oldu. maalesef varlar -şimdilik- bu süreçte de işte böyle statü anlamında yüksek, göz önünde olan isimlerin bunlara bazı hudutları çizmesi şarttır. sanmayın ki şu an yaşadıklarımızda rok ve karısının payı yok. inanın bana onların ellerinde kan var! kamera karşısına geçip kimleri savundular, neleri göstermekten geri durdular inanın bildiklerimiz hiçbir şey.
bilen bilir arada söylerim:
bir şeyler düzelene kadar bu ülkede her şey politiktir
*naçizane değil, ısrarla tavsiye: fanatiklik her yerde işlemez. doğruya doğru demekten çekinmeyin, soytarılara savunulacak alan yaratmayın!