ismail kartal

bakın güzel kardeşlerim. adamı hasta etmeyin. bu adam göreve bu yüzden geldi zaten; geçiş dönemi sağlamak, takımı toparlamak, ali'ye zaman kazandırmak, ligi en iyi sırada bitirip gelecek sene için açılabilecek en iyi ihtimalleri açmak. löw, ayk*t, ersun... yardımcılığını yaptığı isimler bunlar. her zaman için iyi bir yardımcı oldu, kendini geliştirdi, 1. adamlığı da yavaş yavaş öğrendi. ama bu demek değil ki bu adam 1. adam olarak kalmalı. elimizdeki en kötü seçeneğin bile makul olması lazım. o da tam olarak ismail hoca oluyor. biraz fenerbahçe dinamiklerine hakim olun ya. bu takımı iyi oynatmak yetmez, ersun hocam bu takımı her iki döneminde iyi oynattı da ne oldu? yine ilk fırsatta yollar ayrıldı adamla. ismail kartal kişilik olarak alfa bir kurt değil. bize jorge jesus gibi psikopat bir orospu çocuğu lazım. ne rıdvan dilmen'in iki demeciyle yıpranacak, ne yönetimi işine karıştıracak, ne rakiplere eyvallahı olacak, ne de medyadan dayak yiyecek. gerektiğinde çıkacak, iskender büyük edasıyla kesecek raconunu. ts'li ve bjk'li yöneticilerin ismail kartal'ın kalmasını istediğini biliyoruz. eminim gs'liler de böyle istiyordur. ismail'i yenilebilir lokma olarak görüyorlar. nihayetinde bu ligde kimler kimler yenmedi ki? ismail kim? bugünlerde ismail'i pohpohlayan sizler bile iki ters rüzgarda adamın karşısına geçeceksiniz. şimdi "hocam hocam hocam..." diyorken, o zaman "arap ismail" demeye başlayacaksınız. günlük hava durumuna göre uzun vadeli kılık kıyafet alışverişi yapılmaz. fb şu an şampiyon olmak için oynamıyor. en iyisini yapmak için oynuyor. kafası rahat. medya baskısı yok. başka kulvarda yokuz zaten. ee ilk 11 ve sistem sezon başına oranla daha oturmuş, gidiyor işte takım. fenerbahçe'nin normali zaten bu. olağanüstü bir şey olarak görmemek lazım bunu. daha iyisini isteyin, deneyelim, olmazsa tekrar buna döneriz. aykut'laşmayın, vasat olmayın. aziz yıldırım ne diyordu aykut'a karşı; ben sana -prime- arda diyorum, kaka diyorum. sen bana holmen diyorsun... keza aziz'in şöyle bir tarifi de var; fenerbahçe'li futbolcular en iyileridir. bu yüzden en güzel oyunu oynarlar. en iyi arabalara binerler. en güzel kızlarla birlikte olurlar. fenerbahçe budur. bugün fenerbahçe'ye gelebilecek en iyi/prestijli hoca jorge jesus. uefa yarı finaliyle övünüyorsunuz, bizi o eşleşmede eleyen adamı istemiyorsunuz. aklı başında bir insanın jorge jesus'u istememesi aptallıktır. jorge vs ismail versusu bile kulağa ne kadar saçma geliyor bir düşünün. ismail hocam bu takıma güzel şeyler kattı. jorge jesus katmayacak mı sanıyorsunuz? en başta transferlere etkisi olacak. bu ligde ağzımız açık bir şekilde izlediğimiz talisca'yı avrupa futbol vitrinine çıkaran adam jorge hocam mesela. jesus gelirse ali kafasına göre transfer yapıp hocasına dönüp "al bunu bir şekilde oynat." diyemez. avrupa'da oynayan bir futbolcu olsan, ismail'in fenerbahçe'sine mi gelmek istersin, jesus'un fenerbahçe'sine mi? nando de colo'nun o dönem fenerbahçe'yi tercih etmesinin en önemli sebebi obradovic'ti. henüz keşfedilmemiş ya da kendini kanıtlamış fark etmez, a klas yabancı oyuncu istiyorsanız jorge jesus gibi bir hocanız olmak zorunda! aza tamah etmeyin. siz fenerbahçesiniz. prime fenerbahçe'yi özleyip duruyoruz. bir düşünün bakalım neden özlüyoruz? hooijdonk sık sık sakatlanıyor diye anelka'yı almıştık... şu prestij açlığına, şu nitelik talebine bak! kendinize gelin, vasatizmden sıyrılıp özünüze dönün. ismail'i b hatta c planı olarak görün. sikmim belanızı. jorge jesus gelsin, adama zaman ve imkan verelim. baktık olmuyor, kenarda ersun ve ismail hamleleri var. ersun hocam iki eli kanda olsa yine gelir de ismail'i bilmiyorum. ama o da gelir bence. seviyor fenerbahçe'sini, biz de onu seviyoruz. nerde aykutçu var ismail kalsın diyor amk. bunlar zamanla kendi içlerinde çeşit çeşit evrimleşti. kimisi aykutçu kaldı, kimisi emre'ci oldu. bazısı erol'da demir attı, bazısı da vitor'u bağrına bastı. nerde düşük profilli herif var aldılar başlarına çoban yaptılar. ersuncu tayfa ise ısrarla yabancı hoca talep ediyor hâlâ. norveçli kardeşlerim benim... velhasıl; ille de jesus! ille de jesus! bu oyuncu grubu istese ismail'i tek lokmada yiyebilir. böyle bir adam ismail. rakipler ayrı gözüne kestiriyor, hakemler ayrı. ulan otobüs kurşunlandı, bu adam şampiyon olamadı. aziz bu adamı yedi amk. adamın ne suçu var? hanginiz çıkıp o gün aziz'e hesap sordu? bana maval okumayın, kötü günde ilk yiyeceğiniz adam yine bu. o yüzden bana yenilecek adam değil, yiyecek adam lazım. herkese korku salacak, kabadayı olacak, pusuya düşürülecekse bile giderken kendiyle beraber bazılarını götürecek... not: "çocuk oyuncağı mı kardeşim bu 'git ismail, gel ismail...' olur mu öyle ya? ayıp." diyeniniz olursa bal gibi de olur kardeşim. ismail'e ayıp olmasın diye daha iyisini istemeyecek miyiz? adam zaten geçici teknik adam olarak geldi, imza atarken tek başınaydı basın toplantısında, yanında kimse yoktu. iliklerine kadar hissediyor sahipsizliği. bu adamla medeni bir şekilde yolları ayırmak ona koymaz. en başta kendisi diyordu; yeter ki fb'de olayım, gerekirse bekçi olarak bile çalışırım. şimdi neye dayanarak 1. adam olmak istiyor? rakipsiz, kavşaksız, sorunsuz düz asfaltta arabayı kötü sürmüyor diye mi? işler kızıştığında ne olacak?