bugün
yenile

    iç dökme seansı

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Bugüne kadar çok fazla hayattan darbe yedim, kime göre neye göre tabiki. Ergenliğimin ilk yıllarında ailem tarafından zorla Türkiye’ye getirildim, zorla mı desem, yoksa habersizce mi? Bir sabah uyandım ve Almanya’daki bütün hayatımı geride bırakmıştım, kimseyle vedalaşamadım, elimde hiçbir şeyim yoktu ve Türkiye’de sil baştan bir sayfa açmak zorunda kaldım. 8. Sınıftaydım o zamanlar, birden kendimi lisede buldum. Adaptasyon süreci vs derken sevgilim oldu bitti falan 10. Sınıfa geldim. Hani derler ya en büyük hatalar 10. Sınıfta yapılır, 10. Sınıfın yaşanmamış olmasını dilerdim, işte aynen öyle. 10. Sınıfta yeni biriyle tanıştım ve hayatımın ikinci hatasını yaptım, yapmam dediğim her şeye sebebiyet verdi, herkesle, her şeyle aramı bozdu, sanki ben ben değildim, bambaşka biriydim. O günlerden sonra hayatımda hiçbir şey yolunda gitmedi, ikili ilişkilerim her zaman kullanılma durumuyla sonuçlandı, sevgi arayışım her zaman benim suistimal edilmemle sonuçlandı. Toparlanmaya çalıştım. Yıllar geçti etkisi hala sürüyor. Hem sıfırdan hayata başlamak, hem de ikili ilişkilerimde durmadan ihanete uğrayıp hayal kırıklığına uğramak bende öyle bir etki bıraktı ki, hayatıma son vermek bile istedim. Şu anda da yaşım çok büyük değil, 22 yaşında belki de hayatına en doğru insanı almış olduğum dönemimdeydim, şu ana kadar. Yılların getirmiş olduğu hayal kırıklıklarının, güvensizliklerinin, ihanetlerinin, korkularının sonucunu 1.5 yıldır hayatıma neşe katmaya çalışan insana çektirdim belki de. 1.5 yılın sonucunda doğum günümden 3 gün sonra terk edildim, birkaç saat önce bana beni eskisi kadar sevemediğini, ona karşı olan güvensizliğimin artık bizi bu hale getirdiğini söyledi. İki gün öncesine kadar da beni her şeyden çok sevdiğini söylemişti. Evet belki son 8 yılımın acısını saran insan tarafından da terk edildim ve vaktinde beni duygusal olarak terk eden ailemden sonra beni hayatta tutan insanı da kaybettim. Yaşadığım her şeyin bedelini ona mı ödettim? Yoksa ben bunların hepsini 14 yaşımdan beri yaşamayı hakkettim ve daha beterini de mi hakkediyorum? 14 yaşında bir çocuğun ne gibi bir suçu olabilirdi ki? Sevgi görmemiş, hissetmemiş genç bir kızın şimdi sevgiyle karşılaştığında neye uğradığını şaşırması ve buna asla inanaması kimin suçuydu? Bilmiyorum sözlük, kafam çok karışık. İlişkim için çaba göstermeli miyim, yoksa yıllardır mahvolmuş hayatıma bomboş bir şekilde neşesi kalmadan devam mı etmeliyim?
    1Güvensizlik karşıdaki kişiden önce seni yıpratır.Bunun için bir psikoloğa görünmeni tavsiye ederim.Güvensizlik senin problemin çünkü.Gelelim giden arkadaşa.Bir anda bu kadar sevgi bitmez.Ayrıca eskisi gibi hissetmemesi normal.Hisler aynı kalmaz ki bazen çok sevdiğin birini sevmez gibi hissedersin sonra bakarsın ki seviyorsun.İnsan duygu olarak karışık bir varlıktır.Hep o koşup,yanında olmaya çalıştıysa bu sefer de sen koş :) - patik 29.04.2022 11:54:27 |#4364567
    1Arada boşluk çok olursa (ayrılık süresi uzarsa yani beyin alışır) o özlersiniz birbirinizi falan diyenlere itima etme.Düşünme süresi max 1 hafta falan olmalı.Süre uzadıkça aradaki bağ kopuyor. - patik 29.04.2022 11:58:01 |#4364569
    0Psikoloğa gidiyorum, süreç biraz zor ilerliyor benim için ama üstesinden gelmeye başlamıştım, genel olarak ilişki için çabalayan bendim, o da çabalardı ama hep peşinden koşan benim… umarım sadece bir duygu karmaşası yaşıyordur. boşluk süresinin kısa olmasını ben de umuyorum… çok teşekkür ederim patik - masumpsikopat 29.04.2022 12:22:58 |#4364578
    ... diğer entiriler ...