t: paravan şirketlerle aynı maksatla kullanılan kılıf.
bunun bence iki türü var.
- bir ilişki içerisindeki tek partnerine cilve yapan
- hoş bulma radarına giren herkesi yoklayan
ilki muazzam tatlı bir şeydir. -sonuçta manitaya kaşar olmayacaksan kime olacaksın?- ancak ikincisi hiç hoş bir şey değil. o kadar nahoş ve bayağı bir durum ki bu, onu yapan kişi isterse kainat güzeli olsun gözümden düşüyor.
flört, hoşlanma, kur yapma... adına ne derseniz diyin işte. kişiye özel şeyler olmalı bunlar. ki o kişi kendini özel hissedebilsin. benim diğer seçeneklerden tek farkım o an senin "radarına girmiş olmak" olmamalı. bu kadar basit değil her şey. bu şeyi bu kadar sıradanlaştırıp kafanıza göre metalaştıramazsınız. kendinize gelin amk.
öyle suni bir yaklaşım sergiliyorsunuz ki, ben o an "bunun yavşayası gelmiş, birini ararken beni bulmuş. ben olmasam yine şu an başkasına yavşayacaktı." diyorum. bunu hissettirdiğiniz an düştüğünüz ofsayt var ya, hayatımda şu ofsayt kadar bir insana yakışmayan çok az şey gördüm. en haysiyetsiz insanda bile sırıtıyor bu durum. ne o konuma düşün, ne de o konumdaki kendinizi birine layık göstererek o kişiyi aşağılayın.
sen radarı açıp, her olabilir ihtimali gözüne kestirip, hepsini sırasıyla(?) yoklayıp, bol bol mavi boncuk dağıtırsan; senin bu yaklaşımını sezip tasvip etmeyen senden daha prensipli insanlar da illa ki olacaktır. onlardan birine denk gelip, beklediğin tepkiyi alamayınca da bozulmayacaksın. (umarım günlük hayattan tanıdığım bazı tipler burayı okumaz. gerçi okursanız okuyun amk, sanki haksızım xd) adabı vardır flörtöz olmanın...
not:
(#2283855)