1 ay boyunca günlük olarak belli zamanda "yeme içmenin olmadığı ibadet" zannediliyor. "fakirlerin halinden anlamak" adı altında yapılıp iftar vakti herhangi bir yoksulun belki hiç görmediği yemekleri bir anda yiyip oohh allah kabul etsin deniyor. wtf? tabii bilemem ama sanmıyorum kabul ettiğini be :')
nefsi terbiye etmek açlık kalmakla ilgili değil ve bunu 30 güne sığdırmak da değil mesele. "niyetliyim" deyip her yere ateş püsküren, kalp kıran, can sıkan biri olduktan sonra tüküreyim senin orucuna. tutma birader. senin zaten diğer aylarda da iradene sahip çıkıp aç gözlü olmaman, kalp kırmayan, nefret saçmayan biri olman lazım.
orucumu tutayım ama kimse karşımda yemesin içmesin, böylelikle daha iyi sabrederim. e hocam hani fakirlerin halinden anlamak içindi? açlık çeken, zorluk çeken yılın 365 günü bunlarla savaşıyor? bu ne yaman çelişki?
misal ilaç içemezsin, inanca göre orucun bozulur. çünkü bir sınanma içindesin, yokluğun getirdiği zorlukla başa çıkmalısın. nasıl? içindeki öfkeyi, siniri, hüznü vs. dinginleştirerek. mevzu bu. insanlar çok dolaylandırıyor.
ya inandığın yaradan'ın senin ibadetine ihtiyacı mı var? bir düşün, sorgula ben neden bunu yapmalıyım diye. iyi insan ol diye işte. bu kadar!
inandığın kitap oku diye başlıyor. tekrar ediyorum "oku" diyor. öğren diyor. sen ne yapıyorsun? tv'ye çıkıp israfı haram sayan dini kullanan şarlatanlara sorgulamadan saçma sapan sorular soruyorsun.?#?!
(bkz: televizyondaki ramazan programları)
zekat ver diyor. elinde, avucunda seni zora sokmayacak miktarda parayı, erzağı, eşyayı ihtiyacı olanla paylaş diyor. sen ne yapıyorsun? allah versin hadi kardeşim.
velhasıl, mehmet akif'in dediği gibi "vaat etmeseydi allah cenneti; o'na bile etmezlerdi secde."