en sevdiğim yerli filmlerden. izleyecek bir şey bulamadığımda ya da tanıdık bir mahalleyi gezme hissi geldiğinde açar, replikleri sesli tekrar ede ede izlerim. yılmaz erdoğan'ın şiirde olduğu gibi senaryo kalemine de cidden hayranım.
"doğu'da bir köye televizyon gelir ardından olaylar gelişir" yani arkadaşlar şu cümle kolay okunuyor ama baktığınızda gerçekten muazzam bir fikir. diyaloglar, çekim, karakterler falan uff bahsetmiyorum bile.
---
spoiler ---
mesela bir detay örneği gerçek olduğu şüpheli ankara anılarından sık sık bahseden karakterimiz fikri'nin, yine bir pavyon anısını anlatırken 1.05. dakikada bileğindeki çorap izini kaşıması.
olum çok iyi detay değil mi?
yanılmıyorsam cem yılmaz da bunu bir programda anlatmıştı, nispeten gıcık ve iğrenç bir karakter olmasını yansıtmak için doğaçlama bir hareket yapmış kendince.
---
spoiler ---