bugün
yenile

    bu insanlar bu düzeni nasıl kabul etti

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Toplum olarak duygularımızı söylemekten, duygularımızı yaşamaktan hatta hissetmekten kaçan bir yapıya sahibiz. Duygulardan kaçmak, göçebe hayatın bize kattığı savunma mekanizmalarından sayılabilecek kadar eski tarihlere dayanabilir. Yirmi birinci yüzyılda göçebe yaşam olmadığından yüzyıllardır sakladığımız duyguları çeyiz sandıklarımızdan çıkartmalıyız diye düşünüyorum. Çünkü duygularımızı sakladığımız sandıklarımız doldu, taşıyor. Duyguları yaşayamadıkça onların bizi yaşattığı gibi hareket ediyoruz. Canımız istiyor sokakta hiç tanımadığımız birini samuray kılıcıyla kesebiliyoruz. Hiç tanımadığımız bir kızı sırf bizim kullandığımız otobüste diye parçalara ayırıp yakabiliyoruz. Acaba canımız istedi diye mi? Yoksa sakladığımız duygular o an canımızı istetti diye mi? Biz toplum olarak böyle bir düzeni nasıl kabul ettik?
    ... diğer entiriler ...