Bazen bir miktar az övüldüğü ya da hakkı verilmediğini düşündüğüm bir şiir.
Ben bir şeyi çok sevince çok abartırım. Yok yeağğ o kadar da güzel değil, şöyle şöyle şiirleri de var üstadın onlar da çok güzel hatta bundan bile güzel falan derseniz kalbinizi kırarım. Çünkü konumuz o değil. alskdjaskld
---
spoiler ---
Evet, ilmektir boynumdaki ama ben
kimsenin kölesi değilim
tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya
tarantulaymış benim adım diyecek değilim
tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
kendime rabb bellemiyeceğim
razı değilim beni tanımayan tarihe
beni sinesine sarmayan
tabiattan rıza dilenmeyeceğim.
---
spoiler ---
Bu dizeleri o kadar çok sevildi ki, insanları o kadar içerden yakaladı ki şiirin geri kalanı bu dizelerin gölgesinde kaldı. Halbuki şiir kendi içinde bir hikayeye, bir akışa sahip ve komple haliyle muhteşem bir şiir gerçekten ya.
500 defa falan okuduğumu düşünüyorum bu şiiri. Her okuyuşumda heyecanlanıyorum hala.
Ben bir şiiri ne kadar çok sevdiğimi müellifine duyduğum kıskançlıkla ölçüyorum. En sevdiğim şiirler ulan keşke lan keşke ben yazabilmiş olsaydım dediğim şiirler oluyor genelde.
Bu şiir de öyle.
Güzel olduğu için falan değil. Her bir satırını tanıdığım için benden de böyle bir şeyler çıkmalıydı diyorum.
Bazen sırf bu şiir üzerine uzun uzun şeyler yazmak geliyor içimden ama eskisi kadar hevesim yok.
Yoksa en çok bu şiiri kullanarak aralarına sızarak bir şeyler anlatmak isterdim yıllardır.
Neyse işte baya baya güzel bir şiir bence.
Niye indim buraya ben?
---
spoiler ---
Niye indim buraya ben?
Boşuna mıydı yol boyunca benliğime
musallat olan belâ?
Bir çevrim tamamlandı mı şimdi?
Yine mi döndüm başa?
Olmaz diyor yanımdan ayrılmayan vaşak
kimse başa dönmemiştir, dönemez
hele sen geçtiğin o ormanlar
rüyalarındaki canavarlardan sonra
çok uzaksın o ilk
fırlatıldığın zamana.
---
spoiler ---
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir Yahudi gibi
---
spoiler ---
Sen ve yağmur.
Başa dönemezsiniz.
Öyle bir yol yürüdünüz ki ancak
dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz
inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.
Yağmur yalnız yağarken yağmurdur
sen yalnız senken sensin
burada kalamazsın ve başa dönemezsin
gitmek zorundasın
kovalanan bir Yahudi gibi
ama Yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun
her şey çok yetersiz senin için
her şey sana çok fazla
---
spoiler ---
Herkesin bahanesi var, senin yok!
---
spoiler ---
Tarihe dersini vermen gerek
yoldan ayrılamazsın
yediremezsin sokulmayı kendine
tabiatın apışaralarına
ne yıkılmış bir tapınağın suskunluğu
durdurabiliyor seni
ne gürültülü bir havra.
Yükün ağır.
He’s so heavy
just because he’s your brother.
Kardeşlerin pogrom sana.
Dostlarının eşiğine varınca başlıyor
senin diasporan.
Herkesin bahanesi var, senin yok
günahlı bir gölgenin serinliğinde
biraz bekleyebilirsin, daha sonra
burada kalamazsın, başa dönemezsin
ama dön
Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!
---
spoiler ---
-Kalbime döneceğim, ama hangi yolla?
-
Nasıl bir ilgi olabilir, kalbe dönmekle define bulmak arasında?
---
spoiler ---
Yağmalar belli ki kim bulsa defineyi, umurumda mı
ben kalbime döneceğim fokurdayıp pörtlemek için
hep fokurdak ve pörtlek kalacağım kalp içinde
canı sıkkın kızların yüzlerinden
döşünden ahı kalmış delikanlıların
dünyaya habire pörtleyeceğim
evlerin olanca tınısı dindiği zaman
kısıldığı zaman bütün şarkıların kanatları
fokurtum dokunacak herkese yedi ırkın kavşağından.
Yahudi değilsem bile
bende Yahudalık da mı yok-
Kimi öptüm de kurtuldu çarmıha çakılmaktan?
---
spoiler ---