birinci sezon birinci bölüme de çok gülmüştüm ama ikinci sezon birinci bölüme o kadar çok güldüm ki, bir ara gülmekten öleceğim sandım.
feyyaz yiğit'in o kendine has ciddiyeti, ilkkan'ın her şeye açıklama yapmaya çalışması, ersoy'un
halter ego esprisinin sonradan piyasa yapması falan derken ne güldüm be!
vücut geliştirme ve
mahalle baskısı gibi iki olguyu tek bir potada eritmek için çok değişik kafa yaşamak lazım. şöyle kaliteli bir içerik keşke
exxen'de değil de başka yerde olsaydı. şimdilik bir arkadaşımın kız arkadaşı üye, onun şifresiyle izliyorum, hem bu diziyi hem de
konuşanlar'ın yeni bölümlerini. ileri vadede
acun ılıcalı'ya üye olursam sırf bu iki yapım yüzünden olurum. şimdilik, olmamak için direniyorum.
yalnız, ilkkan rolündeki
kıvanç kılınç ve ersoy rolündeki
ahmet kürşat öcalan da efsane oynamış.
***
ekleme; ikinci sezon ikinci bölüm de şaheserdi!
(bkz: kuki)