-
(#4279324)
geldim. başlamadan, nasıl bir yol izleyeceğimi izah etmek istiyorum; denilen her şeye değineceğim. yani sadece kendi seçtiğim argümanları ele almayacağım, karşı tarafın ele almamı istediği argümanları da ele alacağım. keşke aynısını benden başkaları da yapsa. şu sözlükte ne kadar futbol tartışmasına girdiysem hemen hemen herkes sadece kendi argümanlarına odaklanıyor. son örneği de aha bu;
(#4279313)
şu;
(#4279221) entryme binaen bir yazı yazıyorsun. ama entrynin kalbi olan paragrafı görmezden geliyorsun? fatih terim'in gs'nin rte'si olduğunu iddia etmişim. bu başlıkta bugün altını çizdiğim ana fikir bu. fakat görüldüğü üzere bu konu hakkında en ufak kelam edilmiyor. illa tasvip edin demiyorum. karşıysanız da önce bir karşı çıkın, ben bir göreyim en altını çizdiğim argümanın size ulaştığını.
benim tezime antitez üretme işi şu mantıkla yapılmamalı yani; "hmm... x demiş. bu kısımları geç. y demiş, buna da değinmeye gerek yok. giderayak z'yi ima etmiş, dur işte buna istatistikle dayalı döşeli bir cevap vereyim!"
sitemimi ettiğime göre izahlara geçeyim;
söze madridli'nin dediklerine hak vererek başlamışsın. olabilir. ancak bunun sebebi benim fikrimin anlaşılmamış olması bana kalırsa. çünkü üstteki entryde de dediğim gibi; bugün keyfim kaçıktı, fikir beyan edesim yoktu. fakat görüldüğü üzere şu anda bunları yazıyorum. madem ki kaçarı yok, akşamüstü açmadığım o fikrimi açayım. yine karşı çıkarsanız çıkın da; bari bu sefer anlayın.
ben burada gs'nin başarılarını küçük görmüyorum, gs bok püsür bir takımdır demiyorum, fatih terim'den nefret etmiyorum. yani öyle bir sanıyorsunuz ki gs'yi, gs taraftarını, gs'li futbolcuları ya da fatih terim'i eleştirimem. eleştiriyorsam kesinlikle onlardan nefret ediyorumdur. ya da kıskanıyorumdur. veya dediğiniz gibi kompleks sahibiyimdir vs.
ya hu, fatih terim'den körü körüne nefret ediyor olsam yeri geldiğinde oh olsun demek ya da susmak yerine neden şöyle konuşayım;
(#2336418) adamdan nefret ediyor değilim amk. haksızlık ediyorsunuz. sadece karakterinin tasvip etmediğim yanları var. ve o yanları koca camiaya sirayet ediyor. buna karşı çıkmaya hakkım var. ki rakibiz amk, tabii ki karşı çıkacağım.
sizin aksinize ben fatih terim'e koşulsuz şartsız bağlı değilim. farkımız burada başlıyor. fatih terim'i dönem dönem ele alıyorum. bazı dönemine hem seviyor, hem tasvip ediyor, hem de saygı duyuyorum. bazı dönemine bunlardan sadece ikisini yapıyorum, bazı döneminde sadece biri var. bazı döneminde hiçbiri yok...
vaziyet buyken; o ezberci önyargınızı bana kullanmayın kardeşim. yıldım çünkü bu konuya açıklık getirmekten. geçmişten bir örnekle, şu yoruma dikkat;
(#3748988)
hatta hazır şuradan alıntı yapmışken, oradan bağlayarak devam edeyim. ne demişim o entryde;
"inkar etseniz de etmeseniz de, -konuşmayı sevdiğiniz istatistiklerde de olduğu gibi- genellikle fenerbahçe'yle rekabet etmektesiniz. çoğu başarılarınızın en büyük anlamlarından biri de; o başarıları fenerbahçe'ye rağmen elde etmiş olmanızdır.. misalen; galatasaray'ın 06 şampiyonluğu. o sezonun son düdüğünden sonra hasan şaş'ın saha içindeki hal ve hareketleri bile yeterli buna örnek olarak. -
tabii aynı şey bizim için de geçerli. ben bunu açık yüreklilikle itiraf ediyorum.-"
rekabet müşterektir. gs büyük bir camiaysa fb ile rekabet ederek büyümesindendir. bunu inkar etmeye mahal yok. tam da bu yüzden o videoda kendince racon kesen fatih terim haksız. yok aynı yolda yürümedik, yok rütbelerimiz farklı vs.
değil kardeşim. neyin sidik yarışı bu amk? şu yemi atıyorlar, siz de yiyorsunuz. aynı yemi aziz yıldırım da attı zamanında. iki takımın da 19'ar şampiyonluğu vardı, aziz 4. yıldız tatavasını başlattı ersun yanal'a güvenerek. (sonra ersun'umu kovdu dhasjkdhaskd) ama mesela ben hiç gaza gelmedim yok 4. yıldızı biz takıcaz, biz daha büyüğüz len amk falan diye. niye geleyim çünkü? aziz'i o dönem eleştirdim. aynı bokun laciverdi olan fatih terim'in şu "tek büyük benim takımım, eşimiz benzerimiz yok." tavrına da aynı oranda karşıyım.
neyse aşama aşama gideceğim demiştim. madridli'ye hak verdikten sonra benim gs kompleksi oluşum iddia edilmiş. gerekçe ise yaptığım eleştiriler :d özür dilerim kardeşim ya. rakibiz diye destek olamadık, kusura bakma dhasdhkjaskd
hayır eleştirim de keşke yanlış olsa amk. akp'li birine rte'yi eleştir, ilk fırsatta süleyman soylu gibi o kritik kısmı geçiştirir. aynı olayı siz yapıyorsunuz. fatih terim'in güç zehirlenmesi yaşadığını ve bunun ne yazık ki koca bir camiaya sirayet ettiğini söylüyorum. konu hakkında en ufak laf etmeden olayı benim sözde aşağılık kompleksime getiriyorsun.
ya hu ben gördüğümü söylerim. belki inanmayacaksın ama ben yeri gelince sizinkileri de savunuyorum;
(#2324869) hani kompleksi biri bence böyle yapmaz. bu sözlüğü -futbol konusunda- daha çok eleştiri yapmak için kullanıyorum diye daha çok gs hakkındaki size göre olumsuz kelamlarımı görüyorsunuz. bir yerden sonra da algıda seçicilik oluyor haliyle. gs hakkında iyi bir şey söylediğimde hiç etkileşim almıyor mesela :d ama gs hakkında ne zaman olumsuz bir şeylere değinsem kısa bir seri eksilenme yaşıyorum. ha sikimde mi? hayır. ama yani ben miyim şimdi aşağılık kompleksli olan? gidiyor
(bkz: fikirleri ancak fikirler öldürür) diye başlık açıp eksici şahsa selam ediyorum asdfghjklşi
devamında ne demişsin? avrupa fatihi meselesi...
az önce de dedim ya; ben fatih terim'i dönem dönem ele alan biriyim. ve fatih terim'in her dönemi o lakaba layık değil. bunu anlamamak için ne diye bu kadar diretiyorsunuz anlamıyorum. futbolcuların geçmişine yatırım yapılmaz, geleceğine yatırım yapılır. aynı şey teknik adamlar için de geçerlidir.
defalarca söyledim, yine söylerim, söylemekten ikrah etmem; fatih terim bu ülkeye gelmiş geçmiş en büyük kupayı getirmiştir. gs'nin o dönem elde ettiği avrupa başarısı türk futbolunun doruk noktasıydı. siz neden bu gerçeği benim sindiremediğimi, bu gerçeğe kurulduğumu, bu yüzden kudurduğumu, her gece yorganımın altına girerek salya sümük ağladığımı sanıyorsunuz amk dhasjkdhaskd
üstte bunun cevabını verdim aslında... güç zehirlenmesinin tetiklediği tek büyük benim sendromu ve onun bir camiaya sirayet edişi :d kardeşim; büyük olmak istiyorsan başkalarının büyüklüğünü de kabul edeceksin. haklı olmak istiyorsan, başkalarının haklı olduğu yerleri de kabul edeceksin. bak ben bir üstteki paragrafta açık yüreklilikle duymak istediğiniz şeyleri söyledim. çünkü onlar gerçek. sizin gerçeklerinizi, siz de benim gerçeklerimi söyleyin diye söyledim. kapiş? (duyunca haz aldınız mı lan, doğru söyleyin dashjkhdasd) rolleri değiştirdiğimizde siz o cümleleri kurabilir miydiniz? hiç sanmıyorum. şu durumda bile haklı olduğumu bildiğiniz yerleri ısrarla görmezden geliyorsunuz. aynen kardeşim, benim kompleksli :d
avrupa fatihi meselesine
(bkz: 2020-2021 sezonu uefa avrupa ligi e grubu) başlığında biraz değinmiştim. birileri ısrarla şu gruptaki takımların şl seviyesinde olduğunu iddia etmişti. ya hu akıl var mantık var; real madrid'i 1-0 yenerken aldığın zevkle, marsilya'yı 8-0 yendiğinde aldığın zevk aynı mı? değil amk. açık ara real'i tokatlamak her türlü daha haz vericidir. çünkü neden? çünkü real, barça, bayern, city, liverpool gibi takımlar mevcut durumda baba takımlardır, şl denince akla onlar gelir.
yani bir takımın avrupa fatihi olması için, aha bu takımlardan biri olması gerekir. ben o lakabı gs'ye özgü bir slogandan ziyade, mevcut dönemde o lakabı hak eden takıma vermeyi tercih ediyorum. ki zaten o kupa da her sene bu yüzden yeniden veriliyor. "kaç tane fatihi var lan bu avrupanın?" diye sorulmaması için böyle bir ritüel var kısacası asdfghjklşi
devamında ne demişsin? ingiliz takımları meselesi. ya hu lafımdan anlamak istediğini anlayıp ona göre bilenmişsin ama :d ben "ingiliz takımlarına fenerbahçe kadar diş geçiren başka bir takım yoktur." dedim, ingiliz takımlarından en çok fb puan topladı demedim amk.
kaldı ki yüzeysel o istatistiğe bakarsak türk takımları wimbledon fc, wolverhampton, burnley ve dahası ingiliz takımıyla da maç yaptı. ne yapayım ben bunları amk? bana baba ingilizler lazım.
diş geçirme meselesini şöyle açayım; türk takımları ingiliz takımlarıyla ilk defa
(bkz: 2 ekim 1968 fenerbahçe manchester city maçı) zamanı maç yapmaya başlıyor. fb kendi liginin şampiyonu ingilizleri eliyor. ilk ısırış... puan anlamında demiyorum, futbolun beşiği denilen yerin şampiyon takımıyla ilk defa karşı karşıya geliyoruz. ve eliyoruz. bu psikolojik bir eşiktir.
benzer bir psikolojik eşik sunayım yine ingilizlere dair. mahatma gandhi der ki; "mustafa kemal ingilizleri yenene kadar tanrıyı da ingilizlerin yanında zannediyordum."
meali; atatürk sayesinde ingilizlerin de yenilebildiği ele güne ispatlanmış oldu. paşam eminim ki şu maçın oynandığı zamanı görseydi, maçı tribünden takip edip, maç sonunda fenerbahçe'yi ayakta alkışlardı.
benim diş geçirmekten kastım psikolojik eşikleri kırmak. manchester united'ın kendi evinde 40 yıllık yenilmezlik serisini de biz kırdık 1996'da. tarihe dikkat... kova yaşar'ın ingilizlerden 8 yediği yıllar :d 96'da united'ın da yenilebildiği gerçeği perçinlenince, bu gerçek sizce devamında fatih terim'in işine yaramadı mı? adamın en iyi yaptığı şey takımını motive etmek.
(bkz: taktik maktik yok bam bam bam) şayet gs o dönem avrupa semalarında güzel güzel esip gürleyip bizi gururlandırdıysa, şüphesiz ki bunda fenerbahçe'nin de milyonda bir bile olsa bir payı var. ben bunu söylüyorum.
ingiliz takımlarına diş geçirme meselesine devam edeyim;
tuncay şanlı'nın united'a karşı hattrick yapmışlığı var. devamındaki yıllarda prime chelsea'yi yenmemiz bu yüzden tesadüf değil. keza aynı dönem aynı gazla dönemin en iyi takımlarından biri olan inter'i de perişan etmiştik;
şu hareketi elin oğluna yaptırdık ya ölsem de gam yemem...
daha önce diş geçirdik, yine geçiririz diyerek çıktık bu maçlara. 2008'de bizim yerimize gs çıksaydı chelsea maçına, onlar da "daha birkaç sene fb yendi united'ı. bjk barça'yı yendi. ersun'un gençler'i avrupa'da tarih yazdı. bizim uefa kupamız var... alırız lan bu maçı." diye çıkacaktı sahaya. bu şekilde kenetleniyoruz. gücünü tarihten almak olayını paylaşıyoruz anlayacağınız.
sow'un zlatan'lı united'a rövaşatısını falan söylemiyorum bile. anladınız işte. fenerbahçe gerekli yerlerde gerekli psikolojik katkılar sağladığı bu ülkeye ingiliz takımlarından. ben bunu kast ettim. söylediğimin de hala arkasındayım. zira başından beri puanlar üzerinden sidik yarıştırmıyorum. buna şahidim de vardır, yakın arkadaşlarım diş geçirme ile neyi kast ettiğimi yıllardır bilirler. ara ara kullandığım bir kalıp çünkü bu.
not kısmında dediklerine gelince; ilk cümleni zaten çoktan çürüttüm. 1968'deki başarımızla övünmek değil maksadım. o yola ilk adam atanlardan biri olduğumuzu belirtmekti tek maksadım. keza gs'nin avrupa zaferini de şiddetle takdir ediyorum. yok yere önyargıyla gelip eliniz boş dönmeyin bu konuda. city'ye 4 attık 2 saydılar diye kuru kuru övünmüyorum güzel kardeşim, o dönem city'ye 4 atabilecek takım dünya üzerinde ya bir ya iki tane vardır ama üçüncüsü yoktur. biz 4 tane atmışız, 2 tanesine ofsayt demişler diyorum. kendi tarihinizden başka tarihlerle ilgilenmediğiniz için dile getiriyorum bunları. çünkü bu da benim tarihim. ben söylemesem ölene kadar muhtemelen duymayacaktın şu fb-city maçını.
eveeetttt. görüldüğü üzere ben senin tüm dediklerine değindim. ne kadar tatmin olursun bilemiyorum ama raconu budur yani bu işin. zahmet olmazsa sen de bir ara fatih terim'in gs'nin rte'si olduğu meselesine değin. katıl ya da inkar et. ama değin yani. olmaz öyle :d
.
şimdi biraz içimi dökeyim; ulan az daha aykut bile kazanıyordu avrupa kupasını :d alex olayını patlatmasa muhtemelen aykut'un avrupa kupası vardı aq dhashjkdhasd diyeceğim o ki, fb'yi avrupa kupasından eden tek şey benfica maçındaki şanssızlık, aykut'un mallığıydı. şanssızlık + aykut mallığı bizimle beraber olmasaydı; biz o benfica'yla 10 defa maç yapsak en azından 5 tanesinde turu geçer, finale adımızı yazdırırdık. sonrası da 90 dakikalık bir seansa kalıyor. allah - fb gerginliği o gün afk kalsa, kupa bir maç uzağımızdaydı... kupayı kazanma potansiyelimiz vardı yani. hal böyle olunca, gs zamanında bizden bir maç daha ileri adım atabildi diye rütbelerimiz farklı olmuyor yani.
mevzu esasen kupa değildir, güzel potansiyeldir. ben bunu en çok kendi takımım için söylüyorum ve çoğu zaman renktaşlarım tarafından da aforoz ediliyorum dhasjkdhasd -
(#4112336)
her güzel potansiyel de kupa alacak diye bir kaide yok. ezcümle real - liverpool maçını hatırlayın. ramos ibnesi gitti salah'ı sakatladı, kupayı söktü aldı. soruyorum içinize sindi mi o kupanın madrid'e gitmesi? gs'li bir kupa fetişi olsanız dahi eminim ki sizin de içinize sinmemiştir o olay. o akşam maçın ilk düdüğüyle beraber real madrid taraftarları hariç dünyadaki her futbolsever "you will never walk alone!" diyordu bana kalırsa. ben de onlardan biriydim. potansiyelleri çok güzeldi çünkü amk. mevzu o potansiyelin kupa elde edip edememesi değil. yıllar yıllar sonra bile insanlar salah'lı liverpool'u konuşup ah ulan ne takımdı diyecekler. aslolan budur.
her neyse. öyle işte. kalın sağlıcakla. gözlerinizi yorduysam özür dilerim dhaskjdhasd