Bir de "Badeci Şeyh'in Nur Çeşmesi" hikayesi vardır ki evlere şenlik.
Rivayete göre tarikata girmek için, girdikten sonra yükselmek için, şifa ve sıkıntıların defi için muhterem şeyh'in nur çeşmesinden gelen sıvıyı içmek gerekiyormuş. Tabi tarikatta daha iyi noktalara gelmek, şeyhin sevgili muridi, Allah'ın sevgili bir kulu olmak istiyorsanız farklı seviyelerden geçmeniz gerekiyor.
(bkz: bu daha başlangıç)
---
Bu hikayeleri alsam, senaryolaştırıp film çeksem, insanlara izletsem, "cumali ceber'den daha saçma ve kötü olmuş" denilip bin tane küfür yerim. Ama maalesef bunların hepsi gerçek :)
---
Anadolu'da bir şeyh her akşam toplarmış halkı-müritlerini etrafına, bir elinde içi su dolu bardak, diğer elinde sek rakı. Suyu rakıya döker, keramet gösterir, herkes hayretle izlermiş. "Suyu suya kattı ayran oldu"
Bir gün oradan geçmekte olan yabancı biri girmiş kalabalığın içine başlamış şeyhi izlemeye. "Yahu" demiş, "Suyu rakıya kattı rakı oldu" Ama ne yazık ki orada rakının ne olduğunu bilen kimse olmadığı için de kimseyi inandıramamış.
(bkz: şeyh uçmaz mürit uçurur)