(#4272981) eveet listemizin başında bu film bulunuyordu. Dün izledim. Bir dram ancak bu kadar ağlamasız olabilirdi. Burda iyi bir şey söyledim anlatamamış gibi hissettim. Dram deyince aklımıza (daha doğrusu benim aklıma) ağlayan insanlar insanın duygularını eğip büküp zorla ağlatan filmler geliyor. Ama bu o kadar tatlı ve naif bir filmdi ki.
Yahudi bir garson ve oğlunun toplama kampına götürülmesi anlatılıyor filmde.
---
spoiler ---
Dora’nın yahudi olmadığı halde oğlu ve sevdiği adamın peşinden trene binmesi büyük bir cesaret örneğiydi.
Guido’nun hangi yanını övsem bilmiyorum. Bitmek bilmeyen yaşam enerjisini mi oğluyla arasındaki iletişimini mi hiç yorulmadan oğluna her şeyi oyun gibi anlatmasını mı yoksa babalığını mı? Müthiş bir adamdın Guido.
---
spoiler ---
Bu filmden sonra kendimi sorguladım. Bir çocuğum olsa ona hayatı bu kadar tatlı anlatabilir miyim? Enerjimi hep yüksek tutabilir miyim? Korkularımı ona belli etmeden durabilir miyim? Guido kadar iyi bir ebeveyn olabilir miyim? Sanırım hayır
(bkz: Ebouriffe’yle film izleme challenge)