Yıllar önce gizlice teyzemin şiir defterini karıştırırken okumuştum ve günlerce, defalarca kez okuyacak kadar sevmiştim bu şiiri. Küçüktüm o zamanlar ama çok fazla şaşırdığımı ve etkilendiğimi hatırlıyorum, imkansız gibi geliyordu çünkü birinin bu dizeleri yazacak kadar sevmesi ki hâlâ öyle geliyor.
"Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar"
Çok geçmeden
(bkz: ayten'in sonu) nda şu dizeler karşıladı beni ve sanırım o zaman kaybettim kendime bile söylemeyerek, gizlice beslediğim umudumu;
"Şimşek gibi loşluğunda Markizin
Bir usturaydı ellerimde parlayan
Vurdum,ve baktım dağılmış yüzüne
Dedim;o da güzeldi bir zaman"