raincoat killer chasing a predator in korea

yoo young chul isimli işkenceler yapılarak öldürülmesi gereken kore'nin en azılı seri katilinin yakalanma sürecini anlatan kore yapımı netflix true crime belgeseli. belgesel oldukça güzel sürükleyiciliği bölüm sayısı içerdiği bilgiler ve konuşmacıların anlatıları özenle seçilmiş. içinde yer yer ince sistem eleştirileri barındıran bazı cümleleri ile cesur bir yapım olmuş. konuşmacı kişiler çok iyi anlatmış tüm olayı daha önceki italyan suç belgeselindeki ( knox) anlatıcılar gibi saçmalamamışlar. true crime sevenlerin düşünmeden izlemesi gereken bir belgesel. --- spoiler --- bazı noktalara gelirsek ; -bariz bir şekilde bu piçin ted bundy den ilham aldığını görebiliriz hem vahşi öfkeli öldürme şekli olarak hem de kadınları hedef alması ile - adamı idama mahkum bıraktınız madem 17 yıldır niye içerde ekmek su verip besliyorsunuz hala bu piçi öldürün gitsin işkence ile - tamam hadi sorgu odasından kaçırdınız , be andavallar be angutlar kamerada adam yanınızdan geçiyor hiç mi görmediniz 180 adamı ayaklarinda ayakkabı yok ve tüm ülkenin avaz avaz konuştuğu isim sizin karakolunuzda ve elini kolunu sallayarak binadan dışarı çıkıyor nasıl bir iş bu - yine yine yine tüm ülkelerin andaval teşkilatlarında olduğu gibi bölge polisleri arasında terfi idi ödül idi erkeklik tassak sevdası idi gibi sebepler yüzünden birimler arası bilgi aktarımı olmuyor ve bu yüzden ancak 3 4 . ev katliamından sonra andaval polisler hepsinin aynı kişi olduğunu fark ediyor daha önce bunu pek çok olayda gördük bu birimler arası rekabetten dolayı kaç hayat daha soluyor geç müdahaleden . - arabada ilk öldürülen adamın kardeşi konuşurken ağlamamak elde değildi. insanlık dışı bir öldürme şekli bir vahşetten bahsediyoruz ve 2 kardeşi bu olay sonrası intihar etmiş . adamın kendi de intihara kalkışmayı düşünmüş karısı desen kocamı tanıyamadım bile diye ağlıyor. içim gitti resmen . haybeye ölmüş bir can. canlar. --- spoiler --- ben bu film belgeselleri izleyince zaten kıl kadar kalmış dini inancım tamamen yok olma durumuna geliyor . düşünsenize ; o minicik banyoda on küsur genç kadın öldürülüp tek tek 17 18 parçaya ayrılıyor . kafası kesilip tuvalet kağıdı asma demirinde kanı akıtılıyor vücudun gerisi parçalanırken . belgesel sonunda polisler temizlenmiş olay mahallini gezerken banyo tavanında et parçaları ve kan buluyorlar. oda karanlıkta kan izlerine bakıldığında masmavi parıldıyor... durumun ağırlığına bir bakın. durumun ağırlığı. ben bunları yazarken, siz çayınızı içerken kitap okurken dünyanın çoğu yerinde aynı şeyler oluyor şu an birisinin kafası kesiliyor . bunları düşününce nefes alamıyorum. bunların olduğu bir dünyada tanrınin iyi bir koruyucu olduğuna gram inancım kalmadı . ve buna ' imtihan ' diyerek savunup çayımı içmeye devam edemiyorum.üzgünüm .