bugün
yenile

    fenerbahçe

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kendisine dair olan hissiyatım şu şekilde; hevesim yok vitor'un başlığına yazdığım şeylere kronolojik olarak baktığımda da aynı şeyle karşılaşıyorum. bugün o başlığa yine bir şeyler yazmak istesem çok rahat bir dünya şey yazarım. eleştirmeye hazır olduğum çok nokta var. emsal olarak son yazdığımda olası bir mesut krizine değinmişim. ki halihazırda patlamaya hazır bir kriz olduğunu da açık... (mesut hiçbir zaman bulunduğu takımın en çok koşan ilk üç futbolcusundan biri olmadı. bizde ise adam koşmasa forma alamaz vitor'dan. aykut'un valbuena'ya yaptığı muamele... koşunca da pr dönemindeki mesut'tan enstantaneler izleyemiyoruz. farkında değil hala elindeki cevherin. bu adam 2010-2017 arası açık ara dünyanın en iyi 10 numarasıydı aq.) ama dediğim gibi şu an üçlü sistem, ali başkan, futbolcular vs. hakkında konuşmak istemiyorum. benim bahsini etmek istediğim şey kudret. fenerbahçe bu ligin üç lokomotifinden biri. tarihimize baktığımızda 103 gollü şampiyonluğu efsane sezon olarak ele alıyoruz. 3-0'dan 4-3'u yad ediyoruz. veya; hajsakhja dolayısıyla fıtratımızda hücum futbolu var. oysa geçen hafta lig sonuncusu giresunspor'la aldım-verdim oynar gibi oynadık. normalde fark atmamız lazım. fenerbahçe gibi bir takımın en baskın özelliği savunması olamaz. olmamalı. tamam kadro hala üçlü sistem için tam değil. birer kanat bek ve gustavo'nun yanına ayağı temiz bir ciğersiz lazım. ve fakat bu takımın her şeyi tam olsa dahi, başımızda böyle bir hoca varken önceliğimiz hiçbir zaman daha çok gol atmak, daha çok üretmek, daha çok fark atmak olmayacak. halbuki niyeti baştan öyle olsa, aynı sistemi kullanan gasperini'nin yarısı kadar hücum yaptırarak da bu ligde çok rahat şampiyon olur her rakibini döve döve. her zaman söylüyorum, ben yakışıklı futbol oynayan fenercelona taraftarıyım. iyi gün taraftarı değilim, iyi futbolun taraftarıyım. kullandığınız tüm bahaneleri de kabul etmiyorum. yok tüm takımlar fenerbahçe'ye kapanıyormuş da falanmış. almanya'da bayern'e hiç kapanmıyorlar zaten. rakibi açmasını da bileceksin, dövmesini de. ikisi de yoksa yanlış kişilerle yola çıkmışız demektir. not: her şeye rağmen vitor'un gelmesi yine benim gibi hücum futbolu isteyen "ersuncu" tayfaya yazar. aykutçu vasatlara kalsa emre hala hocamızdı. siz ersunculuğu sürekli çok yanlış anladınız. o sadece dominant takım hücumunu talep eden bir kavram. daum da, zico da bu tedrisattandı mesela. şu sıralar hocalığa adım atmış olan alex de bu felsefeye sahip. dilerim çok sürmez kaptanımla kavuşmamız...
    ... diğer entiriler ...