Amin maalouf un 1996 yılında çıkardığı kitabı.
Bugün bitirdim bu kitabı çok ama çok sevdim. Beni içine çekti sanki. Uzun zamandır bu kadar keyif alarak okuduğum bir kitap olmamıştı.
Tereddütsüz önerebileceğim bir kitap.
Bundan sonrası kitap karakterlerine olan sitemim kitabı okumayanlar tercih etmeyebilir.
---
spoiler ---
Clara , Bertrand, Nadya
İsyan’ın kızmadığı kadar kızgınım hepinize. Çabasızlığınıza kızgınım. Onu kendi haline bırakmanıza kızgınım.
Sen savaşçı, direnişçi Clara değil miydin? Bir şeylerin kendi başına düzelmesini mi bekledin ki bu zamana kadar, kocanın kendi çabasıyla iyileşmesini bekledin? Hem de en çok senin sevgine ihtiyacı varken.
Bertrand sen direnişin büyük yüzlerinden biriyken, vazgeçmek sizin için sadece bir kelimeden ibaretken nasıl vazgeçtin Bakü’den? Onun düzelebilme ihtimalinden?
Ya sen Nadya? Gidip onu görmüşken, seni tanıdığını hissetmişken nasıl kendi haline bıraktın? Onu oradan kurtarıp yanına neden almadın? Gerekirse bakıma muhtaç olsun. Ama yanında olsa ona sarılabilsen değmez miydi buna?
---
spoiler ---